Yargıtay 7. Ceza Dairesi Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz’in, "TÜİK'in enflasyon verilerinin asılsız olduğu" gerekçesiyle, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, TÜİK avukatları, emekli maaşlarındaki artışın TÜİK yetkisinde olmadığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddini istedi. İdare Mahkemesi, nihai kararını 15 gün içerisinde açıklayacak.
Emekli Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz’in, "TÜİK'in enflasyon verilerinin asılsız olduğu" gerekçesiyle açtığı dava, Ankara 6. İdare Mahkemesinde duruşmalı görüldü. Seyfettin Çilesiz, avukatı Ali Ekrem Gündoğan ile TÜİK vekillerinin katıldığı duruşmaya, emekli sendikası, dernekleri üyeleri ile bazı milletvekilleri de destek verdi.
Duruşmada söz alan avukat Gündoğan, "TÜİK, 'ben sadece enflasyonu hazırlıyorum, ben sorumlu değilim' diyor. ÖSYM, soruları vermeyeceğim ben sorumlu değilim sınavdan diyebilir mi? Davalı kurum şeffaf olsaydı, madde sepetindeki madde fiyatlarında, şu an burada olmazdık. Biz TÜİK’in madde sepetinde bir kilo sütün ne kadar olduğunu bilmiyoruz. TÜİK, İTO ve ENAG’tan enflasyon verilerinin istenmesini, üniversitelerden uzmanların bu verileri inceleyip rapor hazırlamasını talep ediyoruz" dedi.
"Bu dava sadece benim davam değil, bütün emeklilerin davasıdır"
Davayı açan emekli Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz de TÜİK’in enflasyonu düşük göstermesi nedeniyle emekli maaşlarına oldukça az zam yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Emeklilerin büyük bir bölümü sefalet içinde yaşıyor, açlıkla savaşıyor. Emeklilerin yaşadığı sorunları çözmekle asıl görevli olan TBMM ve siyaset kurumu bu konuya yeterli ilgi göstermiyor. Bu yüzden emekliler olarak bizlerin başvuracağı tek yer kalıyor bu da bağımsız mahkemeler. Bu dava sadece benim davam değil, sayıları aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan emeklilerin davasıdır. Bu dava kamu yararı en üst seviyede olan bir dava. Milyonlarca emekli kulağını açmış burayı dinliyor. Bu dava aslında TÜİK için de bir fırsattır. TÜİK verilerini açıklarsa üstündeki şüpheyi de atmış olur. Bir sosyal atıkmışız gibi bize bakılıyor. Oysa emekliler devlete yük değil, enflasyonun da sebebi değildir. Gerçek enflasyon oranlarında maaşlarımıza zam yapılması gerekmektedir."
"Emekli maaşlarındaki artış TÜİK yetkisine dahil değildir"
Duruşmada savunma yapan TÜİK vekili ise TÜİK'in, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yetkisi ile verilerini yayımladığını vurguladı. Enflasyon verileri belirlenirken seçilen maddelerin ortalama fiyatlarının açıklandığını ifade eden TÜİK vekili, "Emekli maaşlarındaki artış TÜİK yetkisine dahil değildir" dedi.
Diğer TÜİK vekili de şöyle konuştu:
"Bu dava, 2022 yılında, 2023 yılında da açıldı. Her iki dava incelenmeksizin ret ile sonuçlandı. Emeklilerin maaş artışlarını temin eden mevzuat, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na bağlıdır ama buna hiç değinmiyorlar. Enflasyon farkı ödemelerini kıstas alıyorlar. TÜİK’in açıkladığı rakamların doğrudan doğruya idari işlemlere etkisi yoktur. Bizim rakamlarımız, idari ve icrai nitelikte değildir. Emeklilerin maaş artışına ilişkin TÜİK’in hiçbir görevi, yetkisi ve sorumluluğu yoktur. Dolayısıyla bize bu konuda husumet beslenemez. ENAG’ın temsilcileri fiyatları internetten topluyor, bir temsilcisi Amerika’da bir temsilcisi İspanya’da bir temsilcisi Bahreyn’de. Bir diğer konu İTO. İTO’nun kullandığı İstanbul Ücretliler Endeksi. 2025 yılı itibarıyla onlar da endekslerini güncellediler ve rakamlarını TÜİK’e yakınsadılar. Ayrıca İstanbul gibi büyük bir ilin verilerini tüm Türkiye ile kıyaslayamayız. TÜİK ise 81 ilin verilerini tutuyor. Öncelikle usul bakımından davanın reddini ardından da esastan davanın reddini talep ediyoruz."
"Madde sepetindeki madde fiyatlarını versinler..."
TÜİK avukatlarının ardından tekrar söz alan avukat Gündoğan, "Madde sepetindeki madde fiyatlarını versinler. Mahkeme buna göre incelemesini yapsın. 85 sayfalık savunma yaptılar ama bir tek madde sepetini açıklamadılar. Mahkeme bu şekilde nasıl denetleme yapabilir? TÜİK kısacası ‘beni denetleme’ diyor. 'Kamuoyuna açıklamıyoruz' dediler. Mahkemeye neden verilmiyor peki. Devlet sırrı bile olsa mahkeme ile paylaşılması gerekir. Biz davayı ispat ettiğimizi düşünüyoruz. Şeffaf olmayan bir davalı kurum, bir başka kurumu, ENAG’ı 'şeffaf değil' diye de eleştiremez. Önce siz şeffaf olacaksınız eleştirebilmek için" dedi.
Avukat Gündoğan'ın beyanlarına karşı TÜİK vekili ise "30 yıldır bu işi yapıyorum. Ben de Anayasa okudum. Dolayısıyla ne dediğimin farkındayım. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kurumuyuz, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlıyız. Merdiven altı bir kurum değiliz. ‘TÜİK güvenilmez’ diyor davacı vekili ama en az diğer kurumlar kadar güvenilirdir TÜİK. TÜİK neyi saklıyor? 2022 yılında ortalama madde sepeti fiyatlarının hesaplanması durduruldu. Durdurulan bir hesaplamanın verilerini nasıl hesaplayacağız. Durdurulduğu için de açıklanmıyor. Çünkü motorlu taşıt deniliyor örneğin ama ucu çok açık. Bu yüzden hesaplanması durduruldu" diye konuştu.
TÜİK avukatı, duruşma salonuna kalabalık nedeniyle zor girdiğini belirterek, "Dava dosyasına sunduğumuz içerikler sosyal medyada, gazetelerde paylaşılıyor. Bunu davacı tarafı paylaşıyor. Burada sosyal ve siyasi bir amaç edinmişler. Burası bir ceza mahkemesi değil. ‘TÜİK sanık sandalyesinde’ diye manşetler atılıyor. Ayrıca Yargıtay Onursal Üyesi emeklisi olmakla bir işçi emeklisi olmak arasında bir fark var mıdır? Bunun çözüm yeri TÜİK değildir, TÜİK yanlış adrestir" dedi.
Davacı Çilesiz'in talebi üzerine duruşma açarak tarafları dinleyen Ankara 6. İdare Mahkemesi heyeti, kararını 15 gün içerisinde açıklayacak.