Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında, yürürlükten kaldırılan öğrenci andını okudukları, kılıç çatarak, ''Mustafa Kemal’in askerleriyiz'' sloganı attıkları için ihraç edilen beş teğmenden Serhat Gündar, Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle İdare Mahkemesinde dava açtı. Dilekçede, “teğmenlerin faaliyetinin her yıl benzerleri yapılan kutlama seremonisinden ibaret olduğu, resmi tören sonrası yapıldığı, mevzuattan kaldırılan andın resmi tören sonrasında okunmayacağına dair bir emir bulunmadığı” vurgulandı.
Serhat Gündar’ın avukatları, Yüksek Disiplin Kurulu’nun, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırma'' kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli dilekçeyi, İdare Mahkemesine sundu.
ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı dilekçede, Yüksek Disiplin Kurulu’nda karşı oy kullanan üyelerden birinin Kurulun en kıdemli (korgeneral) ve dolayısıyla en uzun süre askerlik tecrübesine sahip olması, birinin şube müdürü, birinin tuğgeneral ve birinin de hakim albay rütbesinde Hukuk Hizmetleri Başkanı olmasının önemli olduğu belirtilerek, “Dava konusu işlemin, Türk Silahlı Kuvvetleri gibi emir komuta zinciri içinde karar alan ve hareket eden bir kurumda, üstelik Devletin ve Milli Savunma Bakanlığı’nın en üst yöneticilerinin ‘teğmenlerin atılması gerektiği’ yönündeki basına da yansıyan beyanlarına ve bu yöndeki iradelerine rağmen sadece bir oy fazlası ile tesis edilmiş olması dikkat çekicidir” denildi.
"Gelenekseldir, bunun için izin istenmez"
Disiplin soruşturma raporunda, teğmenlerin tören dışında sahada izinsiz toplandıkları ve faaliyet icra ettiklerinin iddia edildiği, bu iddianın hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı gibi mezuniyet törenlerinin icrasıyla da örtüşmediği aktarılan dilekçede, "Her mezuniyet töreninden sonra teğmenler sahada toplanır, kılıç çatar, bazen marş söyler, aileleriyle kucaklaşır, sevinçlerini paylaşırlar. Bunun için izin istenmez ve bunu yapabilirsiniz diye izin verilmez. Bu gelenekseldir. Zira törenden sonra kılıç çatma, on yıllardır devam edegelen bir gelenektir. Bu esnada tabiidir ki yine gelenekselleşmiş olarak özlü sözler söylenmekte, marşlar okunmaktadır" denildi.
2023 mezuniyet töreni görüntüleri dilekçeye eklendi
Dilekçede, 2023 yılı mezuniyet töreninde de kılıç çatılırken "Atatürk'ün Gençleriyiz Marşı"nın okunduğuna ilişkin görüntülere yer verildi. Törenden bir gün önce whatsapp grubuna mesaj atılmış olmasının, disipline aykırı eylemi planlama unsuru gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtilen dilekçede, şu tespitler yapıldı:
"Törenden sonra sahada toplanıp kılıç çatılacağı, çeşitli söz ve marşlar söyleneceği hem Harbiyeliler hem de komutanlar tarafından bilinen bir gelenektir. Disiplin soruşturma raporunda, teğmenlerin tören dışında sahada izinsiz olarak toplandıkları ve faaliyet icra ettiklerinin savunulmaktadır. Bu iddia, hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı gibi mezuniyet törenlerinin icrasıyla da örtüşmemektedir. Her mezuniyet töreninden sonra teğmenler sahada toplanır, kılıç çatar, bazen marş söyler, aileleriyle kucaklaşır, sevinçlerini paylaşırlar. Bunun için izin istenmez ve bunu yapabilirsiniz diye izin verilmez. Bu gelenekseldir."
“Aynı subay andı, 16 Ağustos’ta ÖKK mezuniyet töreninde okundu”
Tüm soruşturma evrakında ve dava konusu işlemde, “mevzuattan kaldırılan ant” olarak isimlendirilen metnin, 29 Ağustos akşamında da okunmasına rağmen ilgililere bu hususta suçlama yöneltilmediği ifade edilen dilekçede, bahse konu andın, 29 Ağustos akşamı yapılan eğlencede ve hatta 16 Ağustos 2024 tarihinde Milli Savunma Bakanı’nın huzurunda, Özel Kuvvetler Komutanlığı Kurs Bitirme Töreni’nde, üstelik resmi tören program dahilinde okunduğu aktarıldı.
30 Ağustos günü, resmi tören bitiminde, daha önce okunan ve yürürlükten kaldırılan andın okunmayacağı yönünde bir emrin bulunmadığı belirtilen dilekçede, Disiplin Soruşturma Heyeti ve İdari Tahkikat Heyeti’nin de tören sonrası icra edilecek faaliyetlerle ilgili açık bir emir verilmediğini saptadığı vurgulandı.
“Toplumun çok büyük kısmına göre, teğmenlerin eylemi TSK’nın itibarını zedelemedi”
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, müvekkilin sapma göstermeyen ve ihraç edilen teğmenlerle birbirini doğrular nitelikteki beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, sıralı amirlerinin ifadelerinde dahi tören sonrasına ilişkin açık ve kesin bir emir verilmediğinin belirtildiği ortadadır. Dolayısıyla, müvekkilin resmi tören bittikten sonra mezun olmanın verdiği sevinci açığa vurma şeklindeki davranışlarında, emre itaatsizlik ya da başka bir suça vücut verebilecek herhangi bir durum olmadığının gözetilmesi gerekir.
Sonuç olarak, toplumun çok büyük kısmına göre, (kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 90 civarında) teğmenlerin eylemi nedeniyle Devletin ve TSK’nın itibarının zedelenmediği apaçık ortadadır. Dava konusu işlemle teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırma cezasının açıklanması sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler, Devletin ve TSK'nın itibarına zarar veren olgunun, tören sonrasında yaşananlar değil, bizatihi bunun bir cezalandırma sebebi sayılması olduğunun göstergesidir."
Diğer teğmenlerin de daha sonra idare mahkemesine başvurması bekleniyor
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten ayırma cezası verilen diğer dört teğmenin de kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması için idare mahkemesine başvurmaları bekleniyor.
Kurmay Başkanı dahil dört üye karşı oy gerekçesi yazmıştı
30 Ağustos 2024'teki Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin kılıç çatarak, yürürlükten kaldırılan öğrenci andını okumaları ve ''Mustafa Kemal’in askerleriyiz'' sloganı atmasının ardından başlatılan disiplin soruşturmasında beş teğmen, sevk edildikleri Yüksek Disiplin Kurulu’nca ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırma'' cezası almıştı.
Dokuz üyeli Yüksek Disiplin Kurulu’nun beş üyesinin oy çokluğuyla alınan kararda, teğmenlerin eylemleriyle, TSK’yı tartışılır hale getirerek, "toplumda ayrışmaya sebep oldukları" ve ordunun vatan, millet ve Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden oldukları belirtilmişti.
Kurmay Başkan dahil Kurulun dört üyesi ise teğmenlerin eylemlerinin, disiplinsizlik teşkil eden fiil olarak kabul edilemeyeceğini ifade ederek, teğmenler hakkında Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğine işaret etmişti.