Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi 32 oya karşı 230 oyla kabul edildi. Teklifin kabul edilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, 18 Şubat Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.
Kanun teklifine ilişkin söz alan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Bolu Kartalkaya'daki yangında hayatını kaybeden 78 yurttaşı anarak toplumda yaratılan kutuplaşmaya dair şunları söyledi:
"Gözlerinizi kapayın ve Bolu Kartalkaya'daki yangının tam orta yerinde çocuklarımızın, çocuklarınızın, torunlarınızın, eşlerinizin, canlarınızın, cananlarınızın olduğunu düşünün. Salisesini bile düşündüğümüzde ne kadar ürpertici bir şey değil mi? Tam o yangının ortasında çok dramatik, çok çaresiz hissediyoruz kendimizi değil mi? Bunun düşünü bile kurmak çok ağır geliyor bize değil mi?
Hayat bazen bizi en sevmediklerimizde yan yana düşürür. Örneğin, çocuğumuza bir kan ihtiyacı olduğunda 'Bir Kürt, bir Türk, bir solcu, bir sağcı, bir MHP'li, bir CHP'li çocuğuma kan vermesin' demeyiz. Bir deprem olduğunda evimizden bir yardım paketi hazırladığımızda, o deprem yardımının kime ulaşacağını düşünmeyiz. Hayatı tam da böyle bir şeydir. Hiç sevmediğimizi düşündüğümüz, hiçbir zaman yan yana gelemeyeceğimizi düşündüğümüz insanlarla yan yana düşüveririz, bu iyi bir şeydir. Tek bir sorumluluğunuz olmazsa bile, en ufak bir sorumluluğunuz olmazsa bile hayatını kaybetmiş 36 çocuk için mahcup olmak iyi bir şeydir, bunun için üzülmek iyi bir şeydir. Hiçbir sorumluluğunuz olmasa bile, orada hayatını kaybeden 78 vatandaşımız için mahcubiyetle görevden ayrılmak kötü bir şey değildir.
Önemli değildir kimin sorumlu olup olmaması, bazen baş eğmek iyidir ama bundan kendinizi esirgiyorsunuz. Ama yapmayalım, çocuklar öldü orada ya! Ayırt etmedi, CHP'li, MHP'li, AK Partili, dinsiz, imansız, imanlı, fark etmedi, hiç ayırmadı ya! 'Sen sorumlusun' demiyorum, 'Bunun tek sorumlusu sensin' demiyorum ama bir mahcubiyet, yapmıyoruz. Dediğim gibi, hiç sevmediğiniz insanlarla yan yana düşebileceğimizi ve onların bizim çaresizliğimize bir gün gelip el uzatabileceğini gözümüzün önünden, aklımızdan kaçırmayalım. İstifa edilir, edilmez ama inanın istifa, istifa etmesi gerekenlere ama her şeyden önce bu topluma iyi gelir. Bu kötü bir şey değildir, kendimize hatasızlık bahşetmemek gerekir."
Kanun teklifine ilişkin söz alan CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, şöyle konuştu:
"Bu uluslararası anlaşmada bizden 'evet' oyu vermemiz istiyorsunuz ancak Pakistan'la yapılacak bu anlaşmaya bazı noktalarda itirazımız var. Hükümlü ve talep eden devlet arasındaki uzlaşmazlıklar nasıl çözülecek? Bu anlaşma metninde yok. Bir hükümlü var, bir de o hükümlüyü talep eden devlet var ancak aralarında bir uzlaşmazlık olursa nasıl çözüleceği sorusuna bir yanıt yok. Hüküm giymiş insanlar taleh eden devlete nakledilecek, bu hüküm hangi suç kategorisinde? Pakistan'da hala idam cezası var. Uluslararası af örgütünün raporu ortada. Pakistan bu alanda Afganistan, İran, Malezya gibi ülkelerle aynı ligde. AİHM ve BM İnsan Hakları Komisyonu birçok kararında suçlunun geri verileceği bu ülkede insan hakları riski mevcut ise geri verme talebinin kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor. 'Bu anlaşmayı yapalım da iade etmek zorunda değiliz' diyerek uygulayıcının insafına herhangi bir noktayı bırakamazsınız. Bu gerçekler ışığında yapılan anlaşmaların uluslararası hukuk ve evrensel değerlerle bağdaşması mümkün değil."