Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Rema Jamous Imseis, Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından farklı ülkelerde bulunan yaklaşık bir milyon Suriyeli mültecinin 2025'in ilk yarısında ülkelerine dönmesinin beklendiğini açıkladı. Imseis, Suriye'deki son gelişmelerle birlikte bazı gruplar için riskler ortadan kalkarken başka savunmasız grupların ortaya çıktığını belirtti.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Rema Jamous Imseis, Cenevre'de düzenlenen basın toplantısında, Suriyeli mültecilerin geri dönüşüne ilişkin açıklama yaptı. Imseis, "2025 yılının Ocak ve Haziran ayları arasında yaklaşık bir milyon Suriyelinin geri döneceğini öngörüyoruz" dedi .
Imseis, Suriye’deki son gelişmelerin, "Dünyanın en büyük göç krizinin nihayet çözülmesi için muazzam bir umut yarattığını" ifade ederken, aynı zamanda rejim değişikliğinin mevcut insani krizin sona ereceği anlamına gelmediğini de vurguladı. Mültecilerin geri dönmesinin önünde çok büyük zorluklar olduğunu belirten UNHCR Direktörü, “Hiç kimse Suriye'ye zorla geri gönderilmemeli ve Suriyelilerin iltica hakkına erişimlerinin korunması sağlanmalıdır” dedi.
Suriye’deki gelişmelerin ardından bazı Avrupa ülkeleri Suriyelilerin iltica başvurularını donduracaklarını açıklamıştı. Imseis, bu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“İltica işlemlerini askıya alan hükümetlere şunu söylüyoruz: Lütfen insanlara topraklarınıza erişim ve iltica başvurusu yapma hakkını tanımaya devam edin... İnsanlar 14 yıl süren yerinden edilmenin ardından bir gecede valizlerini toplayıp çatışmayla harap olmuş bir ülkeye geri dönemez. Suriye’ye dönmenin güvenli olup olmadığını değerlendirmek için bize ve Suriyelilere zaman tanıyın. Bunun ne kadar güvenli olacağını görmek için henüz çok erken.”
Bu rejim değişikliğiyle birlikte başka savunmasız gruplar ortaya çıktı
Suriye’ye geri dönüşlerin yanı sıra son üç haftada çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bir milyon kişinin de Suriye’de yeniden yerinden edildiğine dikkat çeken Imseis, değişen koşullar altında kimin risk altında olduğunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Imseis, “8 Aralık öncesinde var olan riskler için artık aynı düzeyde korumaya ihtiyaç duyulmayabilir veya aynı tehdit ve hak ihlali korkuları bulunmayabilir. Ancak şimdi, bu rejim değişikliğiyle birlikte başka savunmasız gruplar ortaya çıktı” dedi.