Büyük Birlik Partisi (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasında ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmayı yönlendirdikleri iddiasıyla 19 kişinin yargılandığı davanın Kahramanmaraş 2. Ağız Ceza Mahkemesi’nde 13'üncü duruşması görüldü. Dava, 14 Şubat 2025 tarihine ertelendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, "Her nedense sanki yukarıdan bir el; yargılama olmasın, bu sır perdesi aralanmasın, gerçekler ortaya çıkmasın istiyor. Ama gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu var ve biz bu gerçek ortaya çıkıncaya kadar, adalet yerini buluncaya kadar hem ailenin yanında olacağız hem de bu davanın takipçisi olacağız" dedi.
BBP kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 15 yıl önce Kahramanmaraş'ta 25 Mart 2009 günü beraberindeki beş kişi ile şüpheli bir helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmişti. Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmayı yönlendirdikleri iddiasıyla 19 kişinin yargılandığı davanın 13'üncü duruşması Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
CHP ve MYP davayı takip etti
Duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Ebubekir Semih Yüksekkaya, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer, oğlu Furkan, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile yakınları ve taraf avukatları katıldı. Başka bir suçtan tutuklu ve bu dosyanın tutuksuz sanığı Davut Uçum, duruşmaya bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Sevgi Kılıç ile Milli Yol Partisi (MYP) Genel Başkanı Remzi Çayır da duruşmayı takip etti.
Sanık Uçum, "Önceki duruşmalarda cihazlarla ilgili hususları açıkladım. Ben size onlarca delil, bilirkişi raporu sundum. Bunların hepsi birbirini teyit ediyor. Daha nasıl sunulur onu bilmiyorum. Duruşma tutanaklarının tarafıma tebliğ edilmesini talep ediyorum. Dosyada benimle ilgili aleyhte hiçbir şey yok. Gökhan Şahin Sönmezateş'in Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu beyanların mahkemeye getirilmesini talep ediyorum. Bu tür siyasi suikastların nasıl yapıldığını orada anlatmıştır" dedi.
"Bu suikast cumhuriyet tarihinin en profesyonel suikastıdır"
Müştekilerden Gülefer Yazıcıoğlu, Furkan Yazıcıoğlu ve Yusuf Yazıcıoğlu, önceki beyanlarını tekrarladı. Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, "Bu dosyanın ana dosya ile birleştirilmesini talep ediyorum. Bu suikast cumhuriyet tarihinin en profesyonel suikastıdır" ifadesini kullandı.
Sanık Yüksekkaya ise "Ben devletin şerefli subayıydım. Emekli oldum. İftiraya uğradım. 15 yıldır mahkeme mahkeme dolaşıyorum. 15 yıldan beri yargılanıyorum. Olayın sorumluları dışarıda dolaşıyor. Benim konuyla hiçbir alakam yok. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. Sanık avukatları da müvekkillerinin beraatini talep etti.
Duruşma 14 Şubat'a ertelendi
Mahkeme heyeti; Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/8457 soruşturma sayılı dosyasının sonuçlanmasının beklenmesine ve akıbetinin sorulmasına, bir kısım sanıklar ve müdafilerinin tefrik kararı verilmesi ve tevsi tahkikat taleplerinin bu aşamada reddine karar vererek duruşmayı 14 Şubat 2025 tarihine erteledi.
"Gezi tutukluları, Muhsin Yazıcıoğlu, Sinan Ateş için adalet istiyoruz"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ile MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yaptı. Murat Bakan, şöyle konuştu:
"Biz bugün Muhsin Yazıcıoğlu'nun davasını 15 yıldır süren hala bir sis perdesi olduğunu düşündüğümüz; yani bu bir cinayet mi, bir suikast mi yoksa bir kaza mı olduğu netleşmemiş davada Cumhuriyet Halk Partisi olarak başından beri süreci takip ediyoruz. Bu olay gerçekleştiği andan itibaren silsile-i meratip yoluyla o dönemin Genel Başkanı Deniz Baykal, arkasından Kemal Kılıçdaroğlu ve bugün de Genel Başkanımız Özgür Özel'in bu davayı takip ettiğini ve partimiz adına biz Genel Başkan Yardımcım Sayın Sevgi Kılıç'la beraber adaletin tecellisi için, hakikatin ortaya çıkması için burada olduğumuzu belirtmek isterim. Remzi Beyler yol arkadaşıydı biz siyasal olarak aynı düşüncede olmadık Muhsin Yazıcıoğlu'yla ama Muhsin Yazıcıoğlu cinayeti, suikastı bu her neyse bu sis perdesinin aralanmasının Türkiye'nin faydasına olduğunu düşünüyoruz. Biz Gezi tutuklulukları için de adalet istiyoruz. Tayfun Kahraman için de adalet istiyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ailesi, sevenleri, yol arkadaşları için de adalet istiyoruz. Sinan Ateş için, onun ailesi ve sevenleri için de adalet istiyoruz.
Biz Türkiye'de nerede bir hukuksuzluk varsa, adaletsizlik varsa, yargıda sürüncemede kalan bir dava varsa o davanın Cumhuriyet Halk Partisi olarak takipçisiyiz. Bugün de bunun için geldik. 15 yıl süren bir soruşturma olmaz dünyanın hiçbir yerinde... Yani olayın olduğu tarihten bu yana ana soruşturma 15 yıldır açık ne dava açılıyor ne soruşturma bitiriliyor. Birbirinden bağımsız yargılamalar var. İşte olayın akabinde GPS cihazı ile ilgili ayrı, arama kurtarma çalışmalarıyla ayrı ama bir bütünlüklü olarak tüm bunları ilişkilendiren bir yargılama yok. Her nedense sanki yukarıdan bir el; yargılama olmasın, bu sır perdesi aralanmasın, gerçekler ortaya çıkmasın istiyor. Ama gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu var ve biz bu gerçek ortaya çıkıncaya kadar, adalet yerini buluncaya kadar hem ailenin yanında olacağız hem de bu davanın takipçisi olacağız."
"Adalet arayışındayız"
MYP Lideri Remzi Çayır ise "Bir kez daha adliyenin önünde adalet arayışındayız. 15 yıl geçti, üzülerek ifade edelim ki aynı sözleri duymaktan, aynı sonuçlarla karşılaşmaktan bıkmış olabiliriz ama usanmayacağız. Bu sonucun adalete ulaşması için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bizler Yazıcıoğlu'nun yol arkadaşları, dava arkadaşları olarak hiçbir zaman usanmayacağız, bıkmayacağız. Bu dava nereye varırsa oraya doğru hareketleneceğiz. Eninde sonunda adaleti bulmak için çabalayacağız. Artık ana davanın açılması lazım. Faili meçhuller bu ülkede olmamalı" diye konuştu.