Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Emekliler Federasyonu (EYT-EF), İstanbul’daki Kadıköy İskelesi önünde eylem yaptı. Federasyon Başkanı Arzu Lastikci, “Eğer ekonomi krize girdiyse bunun sebebi EYT’li emekliler değil. Krizin sebebini, kur korumalı mevduata ayrılan trilyonlarda arayın. Hazine garantili yapılan projelerde arayın. 13 milyon sığınmacıya ödenen ödeneklerde arayın” dedi.
EYT-EF üyeleri, bugün Kadıköy İskelesi önünde eylem yapıldı. Eyleme çok sayıda emekli sendikası ve siyasi parti temsilcisi de katıldı.
“Birleşe birleşe kazanacağız” yazılı pankartın açıldığı eylemde “EYT çözülmedi. 5000 prim kademeye, emeklilik yaşa takıldı” yazılı döviz taşındı. Hazırlanan ortak açıklamayı EYT-EF Başkanı Arzu Lastikci okudu. İktidar yetkilileri tarafından son dönemde sıkça dillendirilen EYT’nin bütçeye yük olduğu yönündeki açıklamalara tepki gösteren Lastikci, şunları söyledi:
“İktidar sahipleri tarafından EYT’li emeklilerin ekonomiye yük getirdiği ve oluşan krizlerin baş şüphelisi olarak gösterilmesini ve EYT’lileri toplumun önüne atarak, yönetemedikleri maliye ve ekonomi politikalarına kılıf olarak kurban verip günah keçisi ilan etmiştir. Son olarak da oğul Sayın Erdoğan, ‘EYT bu ülke için bir felakettir’ diyerek bu güzide vatanın öz evlatlarını, yıllarca ödediği primler ve verdiği emeklerle kutsal alın teri sahibi EYT’li emeklileri derinden üzmüş ve öfkelendirmiştir. Bu sözlere karşılık bizler de diyoruz ki; asıl felaket, konusu hak olan bir davada 24 yıl sonra haklarına kısmen kavuşan Türkiye Cumhuriyeti’nin öz evlatları, aziz milletin fertleri, varlığını ve emeklerini ülkesine adayan, alın teri sahibi vatanseverler için söylenen çirkin sözlerdir.
“Asıl felaket, toplumu birbirine düşman etmektir”
Asıl felaket, millete zulmeden yasaları değiştirmek yerine dayatma yolu ile adaleti gölgelemektir. Asıl felaket, milletin mağduriyetini çözmek değil; popülizm diyerek muhalefeti de içine alan popülizm söylemler geliştirmektir. Asıl felaket, EYT’lilerin yıllarca ödediği primleri inkar etmek, sanki bir lütuf verilmiş gibi ahkam kesmektir. Asıl felaket, EYT’lileri kullanarak diğer tüm mağdurlara kapıyı kapatmaktır. Asıl felaket, analarının ak sütü gibi helal hakları mundar etmeye çalışmaktır. Asıl felaket, mezarda emeklilik sistemi ile zaten karanlık bir geleceğe mahkûm ettikleri gencecik fidanları kandırmaktır. Asıl felaket, toplumu birbirine hedef göstererek kırdırmak, düşman etmektir. Asıl felaket, yönettikleri politikalarda başarısız olup, çıkan krizlere sebep kurban seçip topluma algı yapmaktır. Kimse EYT’nin maaşını ödemiyor. Kendi alın teri ile bedeli yıllarca ödenmiştir. Kandırıldık mı? Evet, kandırıldık. ‘Meseleyi kökten çözeceğiz’ diyerek, primi eksik olan mağdurlara krediler çektirerek, eksik çıkan yasa ile emekli olamayan, bankaların hacizlerine maruz kalan 1,5 milyon insanımızın dramı ile kandırıldık. Eğer ekonomi krize girdiyse bunun sebebi EYT’li emekliler değil.
“Krizin sebebini borçlarını sildiğiniz yandaşlarda arayın”
Krizin sebebini; kur korumalı mevduata ayrılan trilyonlarda arayın. Hazine garantili yapılan projelerde arayın. 13 milyon sığınmacıya ödenen ödeneklerde arayın. Borçlarını sildiğiniz, vergi aflarını sağladığınız yandaşlarda arayın. 3-5 maaş alan bürokratlarda arayın. İşçi, emekçi ve emekliye kaynak yok deyip şaşa içinde yaşayan, yaşatılan ahalinizde arayın. EYT’lilerle uğraşıyorsunuz çünkü durmuyoruz. Hem sosyal medyada hem alanlarda verdiğimiz mücadeleden rahatsız oluyorsunuz. Yeni jenerasyon EYT’li emekliler, 14 milyon emekli büyüğünün yıllarca neler çektiğini açlığını ve sefaletini anlattı Türkiye’ye. Büyüklerinin verdikleri mücadele de yanında dağ oldu. Birbirimizin elinden tuttuk, kenetlendik. Hep birlikte emekliyi ülkenin gündemi hâline getirdik. Özür diliyoruz sevgili büyüklerimiz. Geç geldik. Yıllarca hak mücadelesindeydik ancak yetişebildik. Bundan sonra hep birlikte haklarımızı alana kadar topyekûn mücadele edeceğiz. Hem EYT’nin yarım kalan haklarını alana hem de emekli insanca yaşayana kadar mücadele edeceğiz.”
Eyleme katılan bazı emekliler de yaşadıkları sorunları ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.