(İSTANBUL) - Eğitim sendikaları, İstanbul’da Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan’ın 5 ay önce okuldan uzaklaştırılan öğrencisi tarafından silahla öldürülmesini protesto etti. Okulun önünde yapılan açıklamada, “Bu cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir” denildi. Eğitimciler, “Kader değil, bu bir cinayet”, “Şiddete ceza, öğretmene güvence”, “Sorunların sebebi, eğitim sistemi” ve “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim” sloganlarını attı.
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin Alibeyköy semtinde bulunan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan’ın (74) 5 ay önce okuldan uzaklaştırılan 2006 doğumlu Y.K. tarafından odasında silahla vurularak öldürülmesine yönelik tepkiler büyüyor. Eğitim Bir-Sen İstanbul 2 No’lu Şube, Türk Eğitim-Sen İstanbul 8 No’lu Şube, Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şube, Eğitim-Sen İstanbul 4 No’lu Şube ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri, olayın gerçekleştiği okulun önünde bugün eylem yaptı. Protestoya CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
“Artık yeter. Öğretmenlere yönelik şiddete ve öğretmenlerin katledilmesine hayır” yazılı pankartın açıldığı protestoda eğitimciler, sık sık “Kader değil, bu bir cinayet”, “Şiddete ceza, öğretmene güvence”, “Sorunların sebebi, eğitim sistemi” ve “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim” sloganlarını attı.
“YASAL ÖNLEM ALMAYA DAVET EDİYORUZ”
Sendikalar adına hazırlanan ortak açıklamayı Alibeyköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni Filiz Tiraki okudu. Eğitim çalışanlarına karşı artan şiddete dikkat çeken Tiraki, korku ve her türlü güvensizlik duygusuyla baş başa bırakıldıklarını dile getirdi. Tiraki, şunları söyledi:
“Bu korku ve güvensizlik duygusunun en önemli nedenlerinin başında eğitim emekçilerine yönelik her türlü baskı, tehdit ve şiddet uygulayan kişilerin cezasızlık politikaları ile korunmaları gelmektedir. Çünkü bu cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir. Eğitim emekçilerinin öğrenci, veli, siyasi her türlü baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci, öğretmen, veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez. Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi hâline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal önlemleri almaya davet ediyoruz. Eğitimde öğretmenleri kariyer basamakları üzerinden ayrıştırma dışında mesleki itibar ve eğitim emekçilerine yönelik şiddette karşı hiçbir düzenleme içermeyen göstermelik Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda biz eğitimciler için hayati öneme sahip bu konular görmezden gelinmiştir.
“CANİCE SALDIRIYI LANETLİYORUZ”
Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Hiçbir konu öğretmenin can güvenliğinin ve itibarının önüne konulamaz. Her geçen gün her öğretmene yönelik bir şiddet uygulandığında, her eğitim emekçisi arkadaşımızı şiddette kurban verdiğimizde bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına ilişkin ‘Hiçbir öğretmenimizin bu süreçlerde mağdur olmasına müsaade etmeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizi ve eğitim ortamlarındaki her bir ferdimizi korumaya yönelik varsa gerekli mevzuat güncellemelerini ivedilikle gerçekleştireceğiz’ sözünün üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir düzenlemenin henüz yapılmamış olması, yaşanılan bu acı olay ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenlere yönelik şiddetin caydırıcı hapis cezaları ile cezalandırılmasını içerecek şekliyle yeniden düzenlenmesini bir kere daha ortaya koymuştur. Eğitim sendikaları olarak bizler, öğretmenlere yönelik şiddetin sadece yasalarla önlenemeyeceğini, duyarlı velilerimiz ve öğrencilerimizin de bu tür menfur olaylar karşısında net bir tavır almasını, her türlü baskıya, tacize ve şiddete karşı can güvenliğimizi ve itibarımızı koruma konusunda mücadelemizin devam edeceğinin bilinmesini belirtiyor, yitirmiş olduğumuz eğitim emekçisi arkadaşımıza yapılan bu canice saldırıyı lanetliyoruz.”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bugün sendika başkanlarıyla yaptığı toplantı sonrası gerçekleştirdiği basın açıklamasında Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağının Meclis gündemine geleceği bilgisini paylaştı.
Taslakta yer alan çalışmalara ilişkin bilgi veren Bakan Tekin, “Kanun metninde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayımlarını teklif ettik” dedi.