İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, gazetecilerin, “Murat Kurum, Ekrem İmamoğlu’nun kendi vaatleri olan 650 bin konutun yapılmaması gerektiğini söylüyor” şeklindeki sorusuna, “5 yıldır Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, bakın İller Bankası… Bütün finansmanlar elinde. İstanbul'da, 2019’dan bugüne kaç konut yaptılar biliyor musunuz? 8.500 konut. Doğru bir kampanya yönetmiyor. Yanlış bir kampanya yönetiyor. Ama zaten millet, onların sıklıkla aldandığını biliyor. Aldattığını da biliyor. Ne aldanana ne de aldatana bu millet oy vermez” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultangazi’deki İBB Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde gerçekleştireceği “Kanaat Önderleri ve STK Buluşması” öncesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
“BİZ ANKETTEN MEDET UMMUYORUZ”
- Daha öncesinde size, ‘Acaba bir anket yaptırıyor musunuz? Paylaşacak mısınız’ diye sormuştuk. Siz de ‘Zamanı geldiğinde açıklayacağım’ demiştiniz. Dün, rakibiniz Murat Kurum'un da anketlerle ilgili bir açıklaması oldu. Dedi ki, ‘Biz bir-iki puan öndeyiz. Rahatız.’ Siz ne söylemek istersiniz? Yaptırmış olduğunuz bir anket varsa şimdi paylaşır mısınız?
“Yani yok. Çünkü biz, anketten medet ummuyoruz. Yani bizim konumuz da anketimiz de sahadaki vatandaşlarımız. Böyle ablalarımız, abilerimiz, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, gençlerimiz. Onun için muhtemelen anketten medet umanlar, sıklıkla anket açıklayacaklar. Ama biz gerek duyarsak, lüzum duyarsak açıklarız. Şu an hiçbir lüzum duymuyorum. Gayet sağlam sürecimiz işliyor. “
“İSTANBUL'DA, 2019’DAN BUGÜNE 8.500 KONUT YAPTILAR”
- Bir de konut ve kentsel dönüşüm meselesi var. 650 bin konut vaadi var Murat Kurum’un. Bugün de bununla ilgili bir temel atma törenini de konuştu. Dedi ki, ‘CHP'li yönetim, temel atmıyor. Onlar ‘temel atmama’ törenleri yapıyor.’ Bir de siz, 650 bin konutla ilgili hep hayal olduğunu dile getiriyorsunuz. O ise, ‘Ekrem İmamoğlu aslında yapılmaması gerektiğini söylüyor’ dedi. Bu ifadeler için. Ne söyleyeceksiniz?
“Gerçekten tarif edemeyeceğim, söylemlerde bir seviye fark var. Çünkü, 650 bin konut demesi için bir insanın… Türkiye'nin en güçlü kurumunun başında. 5 yıldır Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, bakın İller Bankası… Bütün finansmanlar elinde. İstanbul'da, 2019’dan bugüne kaç konut yaptılar biliyor musunuz? 8.500 konut. Ve bunun hepsi bu arada sosyal konut da değil yani. Bir kısmı lüks konut. 8 bin 500 konut yapmışsın 5 yılda, diyorsun ki, ‘Ben bu şehre 650 bin konut yapacağım.’ 650 bin konutun, yaklaşık açıkladığı sistem üzerinden söylüyorum… O da yarısı bizden vesaire… Bir de şöyle komik bir taraf var. Devletin, hükümetin açıkladığı ‘Yarısı Bizden’ kampanyası sanki Fizan'da bir ülkenin kampanyası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de başka bir ülkenin belediyesiymiş gibi süreçleri tarifliyorlar. Bakın; biz, 5 yılda 8 bin 500 konut yapan bir anlayışın ve her yıl yüz binlerce konut yapacağız diye kampanyalar açıklayan bir anlayışın ve hiçbirini yapmayan… Bakın; yaklaşık 10 yıldır, ben hatırlıyorum, ‘Yılda 100.000 Konut’ diye bir kampanya başlattılar, ‘Yılda 50.000 Konut’ diye bir kampanya başlattılar. Hepsini toplasanız, 100 bin konut yapmıyor.”
“YÖNETİM DÖNEMİNDE KENDİSİNİ İSPAT EDEMEMİŞ BİR SÜRECİN PARÇASI, KURUM”
“Şimdi kalkıyorsun, seçimine giderken, ‘650 bin konut…’ 650 bin konutun, kendi o kampanya tariflerini de içine katarak, onları düşerek söylüyorum; 500 milyar liranın üzerinde bir maliyeti var. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin beş yıllık bütçesi neredeyse. Yani merkezi idareden gelen bütçesi kadar bir maliyetten bahsediyorum. Tamamen milleti aldatmaya dönük, içi boş, doğruyu anlatmayan, sistem kurmayan… Bakın biz, sistem öneriyoruz. Diyoruz ki, ‘Sistem kuralım. İstanbul’u, depremi önceleyelim. Hepimiz bir arada çalışalım.’ O diyor ki, ‘Ben 650 bin konut yapacağım. Yani, ‘Ben gelince yapacağım!’ ‘Bizde var, onda yok!’ Böyle bir şey yok. Yönetim döneminde kendisini ispat edememiş bir sürecin, bir yönetimin, bir sistemin bir parçası Sayın Kurum. Onun için bu söylediklerini gerçekten Türkiye'nin bir konut yönetimi sivil toplumuna gidin, inşaatçılar sivil toplumuna gidin, müteahhitler sivil toplumuna gidin; kime giderseniz gidin, bunun asla doğru olmadığını size söyler. Onun için doğru bir kampanya yönetmiyor. Yanlış bir kampanya yönetiyor. Ama zaten millet, onların sıklıkla aldandığını biliyor. Aldattığını da biliyor. Ne aldanana ne de aldatana bu millet oy vermez.”
“BİZİM EN RAHAT OLDUĞUMUZ SAHA”
- Mansur Yavaş mal varlığını açıkladı. Siz de bir mal varlığınızı açıklayacak mısınız?
“Tabi ki. Ben, 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanı olurken de mal varlığımı açıkladım. 2019’da da mal varlığımı açıkladım. Şimdi de açıklayacağım. Her dönem mal varlığımı açıklayan da birisiyim. Bu, bizim en rahat olduğumuz saha. Onun için günü geldiğinde, zaten arkadaşlarının onu kamuoyuyla paylaşır.”
“TRT’DE BENİM 5 YILDIR BİR DAKİKA HABERİM YAPILMADI”
- Bir de billboard meselesi var. Murat Kurum, birkaç gündür katıldığı her programda bunu üst üste dile getiriyor. ‘Parasını verdiğimiz billboardları söküyor, her birine kendi billboardlarını asıyorlar. Görüntüleriniz var. İspatı var’ diyor…
“Yani, ‘vah vah!’ Ne diyeyim yani? Vah vah vah! Çok üzüldüm. Bu kadar kendisine buradan bir mağduriyet yaratmak istiyorsa, bu iş tutmaz. Geçen de söyledim: 5 yıldır benim, devletin kurumu, benim vergilerimle çalışan devletin kurumu TRT'de bir dakika haberim yapılmadı. Devletin kurumları, İBB'nin kampanyasını reklam olarak almadı. Türkiye'de 8-9-10 kanal, bizim reklamlarımızı, daha doğrusu ilanlarımızı parasıyla bile almıyor. Neymiş? Billboard afişleri inmiş! Vah vah ya! Çok üzüldüm. Sultangazi'de Belediye Başkanı adayımız, İlçe Başkanımız, hemen hemen her gün afişlerini kesen videoları bana gönderiyorlar. Onun için Kurum, başka şeylerde… Ha mağduriyeti var. Çok ciddi bir mağduriyeti var. Ben, her yerde tekli bir fotoğrafını göremedim. Öyle bir mağduriyeti var. İnşallah o mağduriyetini giderir.
“UZUN SÜRE TAŞINMAYAN BU SORUMLULUĞUN BİR PARÇASI DA KENDİSİ”
- Depremi öncelediğimiz bir şehirde yaşıyoruz. Çok ciddi adımlar atılması gerektiğini biliyoruz. Ama kendisi bugün, İliç'teki ÇED raporuyla ilgili, ‘Toprak kaymasıyla ÇED raporunun ne ilgisi var’ dedi. Kendisi şu anda İstanbul'a aday. Bu açıdan baktığınızda nasıl değerlendirirsiniz?
“Zaten bütün işlerini hafife alıyorlar. Yani Çevre Şehircilik Bakanlığı dediğimiz… Çevre ve şehircilik… Dünyanın şu anda en büyük mücadele verdiği iki ana unsur biliyor musunuz yaşamı etkileyen. Yani çevre dediğiniz iklim değişikliğiyle mücadele; çevre dediğiniz küresel ısınmayla mücadele; susuzlukla mücadele, kıtlıkla mücadele, kuraklıkla mücadele. Bu çok ciddi iş. Gerçekten işini ciddiye alan, ciddi sorumluluk yüklenen bir iş. O sorumluluğu, ne yazık ki taşıyamadılar. Ve bu uzun süre taşınmayan bu sorumluluğun bir parçası da kendisi. Çünkü onlar, kuralları uygulanmıyorlar; onlar, talimatlar uyguluyorlar. Çok net.”