Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “Sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya devam edeceğiz” sözlerine tepki gösterdi. ÇYDD’den yapılan açıklamada, “Bakan Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında TBMM kürsüsünde gerçekleştirdiği açıklamaları, milli eğitimimizde uzun zamandır devam eden tarikatlaşma ve cemaatleşme tehdit ve tehlikesinin açık bir göstergesidir... Tarikat ve cemaatler, asla bir sivil toplum örgütü olmadıkları gibi hukuk ve yasa dışı yapılardır ve ivedilikle kapatılmalıdır” denildi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmeleri sırasında dün yaptığı konuşmada, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde, sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor" demişti.
ÇYDD, Bakan Tekin sözlerine bugün yaptığı yazı açıklamayla tepki gösterdi. ÇYDD açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında TBMM kürsüsünde gerçekleştirdiği açıklamaları, milli eğitimimizde uzun zamandır devam eden tarikatlaşma ve cemaatleşme tehdit ve tehlikesinin açık bir göstergesidir.
Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek nitelikte olan 2. maddesinde yer alan düzenlemeye göre demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Milli Eğitim Bakanı’nın TBMM’de yaptığı, tarikatlar ve cemaatler ile iş birliklerinin devam edeceğine yönelik açıklamaları, devletin laik ve demokratik niteliğine açıkça aykırıdır ve Anayasa’nın ihlal edildiğinin kabul edilmesidir. Sayın Bakan’ın konuşmasında net bir şekilde ifade edilen tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapma kararlılığı, laik ve bilimsel eğitim sistemine karşı bir politikayı ve saldırıyı açıkça ortaya koymaktadır.
Hatırlatırız ki 13 Kasım 1925 tarihli ve 677 sayılı devrim kanunu ile tarikatlar, tekke ve zaviyeler kapatılmıştır. Tarikat ve cemaatler, asla bir sivil toplum örgütü olmadıkları gibi hukuk ve yasa dışı yapılardır ve ivedilikle kapatılmalıdır; zira tarikatların kapatılması, bir gecede alınmış bir karar ile çıkarılmış bir kanunun sonucu değil, tarihsel süreçte yaşanmış çokça isyan, ihanet ve acının sonucunda varılmış bir devlet aklının eseridir. Bu akla ve tarihsel gerçeklere saygı duyulmalıdır. Tarikat ve cemaatlerin hukuken muvazaalı olarak dernek ve vakıf örtüsü altında eğitimdeki etkinlikleri, ideolojik sapmalara yol açarak toplumsal yozlaşmaya neden olmakta ve iç barışımızı tehdit etmektedir. Yakın zaman önce Sayın Bakan’ın bu tehlikeli konuşmayı yaptığı yüce Meclis’imizin de bir tarikat yapılanması olan FETÖ’nün militanlarınca bombalandığı asla unutulmamalıdır.
Bununla birlikte, TBMM kürsüsünde bu tehlikeli sözler söylenirken başta ana muhalefet partisi olmak üzere anayasal görevi muhalefet etmek olan siyasi partilere de başta laiklik olmak üzere devletin temel niteliklerini savunma görevlerini hatırlatmak isteriz.
ÇYDD olarak, Sayın Bakan göreve başladığında kendisine açık bir mektup yazarak derneğimizin eğitim alanındaki çok ciddi deneyimi ve birikimiyle eğitimdeki sorunların çözümü ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için MEB ile iş birliğine hazır olduğumuzu belirtmiştik. Sayın Bakan ise mektubumuza yanıt bile vermemişti. Sayın Bakan, TBMM kürsüsündeki konuşmasına bağlı kalarak gerçek anlamda sivil toplum örgütleri ile Milli Eğitim Bakanlığı adına iş birliği yapmak istiyorsa biz hazırız.
Cumhuriyet’imizin kuruluş ilkelerinden özellikle laik, bilimsel ve kamusal eğitimden ödün vermeden, yetkilileri bu tehlikeli iş birliğinden vazgeçmeye davet ediyoruz.”