Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne özel bir video yayınladı. Paylaşımda, “Yapay zekaya görmek istediğimiz senaryoları yazdık, ancak maalesef Türkiye’de hayal bile edilemeyecek kadar güvenli ve eşit koşulları görselleştirmekte başarısız oldu. Haykırışımız 25 Kasım’la sınırlı kalmasın, İstanbul Sözleşmesi yaşatsın” denildi. Yapılan yazılı açıklamada ise “2023 yılında, ülkemizde en az 350 kadının erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiği gerçeğiyle karşı karşıya bulunmaktayız. Bu sayı sadece bir istatistik değil; aynı zamanda bir çığlık ve çağrı niteliğindedir” denildi.
ÇYDD), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yazılı bir mesaj ve bir video yayınladı. Videoda, ““Yapay zekaya görmek istediğimiz senaryoları yazdık, ancak maalesef Türkiye’de hayal bile edilemeyecek kadar güvenli ve eşit koşulları görselleştirmekte başarısız oldu. Haykırışımız 25 Kasım’la sınırlı kalmasın, İstanbul Sözleşmesi yaşatsın” mesaj yer aldı.
Yapılan yazıyı açıklama ise şöyle:
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü; kadına yönelik şiddeti önleme ve farkındalık oluşturma amacıyla bir araya gelmemize olanak sağlayan, bizleri bu toplumsal sorun için harekete geçmeye yönelten özel bir gündür. Kadınların karşılaştıkları sorunlar ve uğradıkları şiddet bireysel bir boyutta değerlendirilmemeli; toplumsal bir sorumluluk alanı olarak kabul edilmelidir. 2023 yılında, ülkemizde en az 350 kadının erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiği gerçeğiyle karşı karşıya bulunmaktayız. Bu sayı sadece bir istatistik değil; aynı zamanda bir çığlık ve çağrı niteliğindedir.
Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel saldırılarla sınırlı olmamakta; aynı zamanda derinlemesine etkiler bırakarak psikolojik boyutta da kendisini gösterebilmektedir. Söz konusu şiddet türü kadının ruhsal sağlığını yıkıcı bir biçimde etkiler, özgüvenini zedeler ve kimlik duygusunu sarsarak özgür olmalarının önünde ciddi bir engel oluşturur. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik boyutun da göz ardı edilmemesi önemlidir. Birlikte hareket ederek, bu şiddetin sona ermesine katkıda bulunmalı, cumhuriyetimizin kazanımları ışığında kadının toplumda hak ettiği şekilde konumlandırılması için mücadeleye devam etmeliyiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş bir toplumun temellerini atarken kadınlara eşit haklar tanımayı ve onlara özel bir önem vermeyi hedeflemiş bir liderdi. Cumhuriyetin ilanı sadece siyasi bir değişiklik değil, aynı zamanda toplumsal bir değişimin ve devrimin de başlangıcıydı. Türk kadınlarına oy kullanma hakkı tanıyan dünyanın ilk ülkelerinden biri olmamızı sağlayan devrimler, kadınların toplumsal ve siyasal yaşama katılımlarını artırarak onlara yeni fırsatlar açmıştır. Atatürk devrimleri ve cumhuriyetin kazanımları Türk kadınlarının güçlü, özgür ve eşit bireyler olarak toplumsal hayata güçlü şekilde katılımlarını ve yön vermelerini sağlamıştır.
100. yılını büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin bir kadın devrimi olduğunu unutmamalı; laik, demokratik bir toplumda cumhuriyet bireyleri olarak hayatımızı sürdürebilme azmimizi kadınlara borçlu olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Bugün ve yarın çağdaş bir toplum olma yolunda ilerlerken, cinsiyet eşitliğini temel ilkemiz olarak kabul etmeliyiz. Kadınlarımızın kimlik ve kişiliklerini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmeleri ve hak ettikleri değeri görebilmeleri için çaba göstermeliyiz.
Bu amaçla, ÇYDD olarak kadın hakları mücadelesinin her zaman savunucusu olacağız. Kız çocuklarının eğitimine verdiğimiz desteği kadının toplumsal rolünün güçlenmesi için de sonuna kadar sürdüreceğiz. Efsane Genel Başkanımız Türkan Saylan’ın izinde, güçlü kadınlarımız ile birlikte daha adil, daha güçlü bir gelecek için el ele, omuz omuza çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”