Sosyal Demokrasi Derneği İstanbul
Şubesi
09 KASIM 2014 ATATÜRKÜ ANMA ETKİNLİĞİ
SUNUMU
Hazırlayan : AHMET AKKÜÇÜK / SDD İstanbul Şube YK Bşk. Yrd.
«Aydınlık / 09.08.2014 – Taylan Kara / Sessizliğin Düşündürdükleri – Orhan Kemal» yazısında şu anlamlı tümce var. Alıntı mı , yazarın kendi sözümü, tam açık değil.
“En büyük put kırıcılar bile bir gün put olma tehlikesinden uzak değildir. Görmezden gelinemeyecek kadar büyük işler yapanları, yok saymak olanaklı değilse, yok etmenin yolu onları putlaştırmak ve magazinleştirmektir. ..” Bu sözleri çok anlamlı bulduğum için konuşmamın başına aldım.
Atatürkümüzü MAGAZİNLEŞTİEREK VE PUTLAŞTIRARAK O’nun ulusumuza ve insanlığa kazandırdığı gerçek değerleri gölgeleyerek unutturma gayretlerine karşı da uyanık olmak gerekiyor. Her şeyden önce de kendimiz bu MAGAZİNLEŞTİRME ve PUTLAŞTIRMA hatasına düşmemeli, bu zihin provakasyonuna kapılmamalıyız.
O nedenle bu sunumumda;
- Sizlere hamaset destanları, kahramanlık menkıbeleri okumayacağım.
- Ağıtlar ve nostaljik övgüler, güzellemeler anlatmayacağım.
- Buna Karşılık; Atamızın ulusumuza ve insanlığa bıraktığı düşünsel ve eylemsel mirasın
zaman ve mekan ötesine, çağlar ve kıtalararası etkilerine ilişkin bilgi ve düşüncelerimi
paylaşacağım.
Atatürkçülük veya Kemalizmi;
- Emperyalizm çağının ilk başarılı Antiemperyalist Milli Kurtuluş mücadlesinin,
- İslam Dünyasında ilk örnek olarak Bilimin ve Aklın rehberliğini biricik yol gösterici olarak
kabul eden AYDINLNMA Devriminin,
- Özetle Milli Kurtuluş savaşımızın ve Cumhuriyet Devrimin Kurucu felsefesi, eylem klavuzu
olarak tanımalayabiliriz.
Milli Kurtulu savaşımızın ve Cumhuriyet Devrimimizin etkileri ülkemizle sınırlı kalmamıştır
· Başta İslam Dünyasında tüm ilerici, yurtsever aydınların, yöneticilerin ilham kaynağı olmuştur. Hint müslumanları, Arap Baas Hareketi, Afgan emiri, İran Şahı, Libya’nın ulusal kahramanı Ömer Muhtar, Cezayir Bağımsızlık hareketi…..
· Çin’den Latin Amerika’ya kadar devrim önderleinin, devrimci, toplumcu aydınların yararlandıkları bir deneyim ve düşünce sistemi olarak uluslarası kabul görmüş evrensel bir harekettir.
· Bugün Çin Halk Cumhuriyetinde 4 Dünya liderinin yaşamları ve mücadeleleri öğrencilere okutulmaktadır. Bunlar; Tarihin ilk Sosyalist Devrimi’nin önderi Lenin, 18. Yüzyılda yaşamış Kazak halk kahramanı PUGAÇEV, Hindistan bağımsızlık hareketinin önderi Gandi ve Atatürk.
İnsanlığın büyük çoğunluğunu oluşturan ezilen miletler O’nu ve mücadelesini bir rehber bir örnek olarak benimsemişleridir.
Yıl 1976 BM –UNESCO Atamızın 100. Doğum yılı anma kararı veriyor. Bu karar taslağının gerekçesinde şu ibare yer alıyor. «Bu gün UNESCO’nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal’dir.»
UNESCO’nun kuruluş amacı, tüm ulusların ekonomik, sosyal, eğitim, bilim , kültür düzeylerini yükseltmek, kısaca Dünya’nın İNSANİ GELİŞME ENDEKSİNİ yükseltmektir.
BM’nin Atamızın anması için 152 ülkenin oybirliği ile aldığı kararın metni şöyledir.
“ Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi; olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci; sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder; insan haklarına saygılı; dünya barışının öncüsü; bütün yaşamı boyunca insanlar arasında; renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu. “
Birleşmiş miletler kararının da
ifade ettiği gibi;
Milli Kurtuluş Savaşlarını, antiemparyalist millyetçiliği icadeden, bir anlamda Atatürk
önderliğindeki Türkiye halkıdır. İcadedilen bu silah insanlığın büyük çoğunluğunu teşkil
eden mazlum milletler tarafından emperyalizme karşı 100 yıldır kullanılmaktadır.
Tabi bu silaha karşı Kibirli emperyalist beyaz eldvanli eşkiyalarla ezilen milletlerin toplumcu yurtsever önderleri farklı tavır almaktadırlar.
· ABD Başkan yardımcısı Hubert Humprey , Vietnam Savaşının en hararetli yıllarında 1965’de ”...askeri bakımdan önemi barutun keşfi ile kıyaslanabilecek yeni ve en cüretkar bir saldırı biçimiyle karşı karsıyayız. Ulusal Kurtuluş Savaşlarından söz ediyorum...” diyor. Evet ABD devasa Varşova paktını yenmiştir ama Vietnam’ın milli direnişini yenememişti.
· Aynı savaşın karşı tarafındaki Ho Şi Minh’in bakışı ise tam zıddı. Vietnam Direnişinin önderi Ho Şi Minh 1946‘da Fransa ile savaşırken ABD’li bir gazeteciye direnişin stratejisi hakkında düşüncelerini anlatırken; Franasız Ordusu’nun silah üstünlüğü ile ilgili bir soru üzerine şöyle diyor : “ fakat bizim de en modern top kadar güçlü bir silahımız var ki, bu da milliyetçilik … “ (1)
Demekki Milliyetçiliğin ve Milli Kurtuluş Savaşlarının kime karşı kimin silahı Olduğunu yukarda ABD başkan yardımcsısının ve Ho Şi Minh’in sözleri çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
20. Yüzyılın tüm devrimci başarıları sosyalistlerle milliyetçilerin ittifaki ile mümkün olmuştur. Sovyet Devrimi öyledir, Çin Devrimi öyledir, Türkiye devrimi, Vietnam Devrimi öyledir.
Geçen yüzyılın son yarısında; DEVASA WARŞOVA Paktını , SSCB yi yenebilen ABD önderliğindeki Batı Emperyalizmi , Vietnam Milli Direniş karşısında yenilmiştir. Bu yenilginin tecrübeleri iledir ki Vietnam Savaşından sonraki sürecte emperyal güçler HEDEF TAHTASINA Miliyetçiliği ve Milli Kurtuluş savaşlarını koymuşlardır. Milli Kurtuluş Savaşları sonucu Kurulan Ulusal devletlere, onların uluslaşma Programlarına, sosyal , ekonomik, kültürel ulusal programlarına karşı yıpratma savaşı başlatmışlarudır. Küresel sermayenin kontrolundaki medya da bu savaşın ajitasyon propaganda ( Ajit- Prop ) olarak görevini 7 / 24 sürdürmektedir.
Ülkemizdeki sol ve sosyalist ünvanı kullanan bazı kesimler de, bilerek veya bilmeyerek, emperyalzmin bu Ajitasyon prooaganda ( Ajit – Prop ) aparatının elemanları halie gelmişlerdir. Yukarda ABD Başkanı yardımcısının ve Ho Amca’nın Miliyetçiliğe yaklaşımlarından bazı sözde solcu, sözde sosyalistlerin almaları gereken çok ders var. Enternasyonalizm, emek eksenli bakış gibi kavramları sulandırarak; Miliyetçilik ve Milli Kurtuluş Savaşları ile kurulan ulusal devletleri yıpratma için bir silah olarak kulanma gayretkeşliklerinin kime hizmet etiğini Sam Amca’larının ve Ho Amca’nın sözleri açıkça gösteriyor.
Küreselleşme, Yeni Dünya Düzen, Neoliberal Kültür Politikalarının , özet olarak hedefi budur, ulusal kurtuluş savaşları ve ulusal devletlerdir. 1980 sonrası bol miktarda ULUS DEVLETELERİN SONU… adları ile yazılan kitaplar, yazılı ve görsel – işitsel medyadan oluşan neoliberal Ajit – prop aparatınının tüm faaliyetleri ,Ulus Devlet Yurttaşlığını esas alan Milliyetçilik ve milli değerler yerine etnik milliyetçilik, milliyetçiliğin temel harcı olan Liakliğin yıpratılması dinciliğin mezhepçiliğin güçlendirilmesi ve benzerleri yukarda anlatılan çerçeve politika programının kapsamını oluşturuyor.
Ülkemizde Bu Ajit Prop aparatının hedefinde Milli Kurtuluş Saşaşımız ve Onun önderi Atatürk var.
· Gedikli CIA uzmanlarının açıkça ifade ettikleri « Türkiye’nin Kemalizmi bırakması gerektiği» telkinleri .
· MK Savaşımızın ve Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi olan ALTIOK ve ATATÜRKÇÜLÜĞÜ yıpratma , itibarsızlaştırma kampanyaları her gün her saat yazılı, görsel işitsel medyada durmaksızın sürüyor.
· Bu yıpratma savaşının ideolojik cephesi de Altıok ve Sosyal demokrasi karşıtlığ imal etme şeklinde cerayan ediyor.
Ulusal Kurtuluş Savaşı mücadelemizdeki Sosyalist – KEMALİST ittifakından mayalanan, 1968 lerde güncellenerek yenilenen Türkiye Sosyal Demokrat hareketinin ideolojik –politik tutumunun 2 kaynağı vardır.
1- Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyet Devrimimizin Kurucu felesefesi, Antiemperyalizm ve Aydınlanmadır.
2- Evrensel Sosyal demokrasi. Emek hareketi , sosyal adalet, eşitilik, barış (Yurtta ve Dünyada), demokrasi, insan hakları, çevrenin korunması değerleri
1970 lerde bu sentezin fikri temellerini Atatürkçü Düşünce Derneğinin Kurucu Genel başkanı ve SDD Federasyonunun isim babası yurtsever bilim adamı, politikacı, Prof . Dr. Muammer Aksoy atmıştır. Muammer Aksoy’un bu konudaki yazı ve kitaplarını bugün ancak Sahaflarda zar zor bulabiliyoruz. Sosyal demokrat hareketin yöneticilik mevkilerinde bulunanlar, ne yazık ki, ogünden bugüne; Muammer Aksoy ‘un attığı temel üzerine bir tuğla bir taş koymadıkları gibi, Muammer Aksoy’un yazı ve kitaplarını unutulmaya terketmişlerdir. Bunlarda 2 tanesini sizlere tanıtmak istiyorum.
· SOSYALİST ENTERNASYONAL VE CHP – 1977
· ATATÜRK VE SOSYAL DEMOKRASİ – 1973 Yılında Cumhuriyet Gazetesindeki seri yazılarıdır. 1990 yılında ADD tarafından kitap haline getirilmişitir. Bugün normal kitapçılarda bulunamaktadır, ancak sahaflarda arayarak bulunmaktadır.
Ülkemizde Cumhuriyet Devrimi güçleri ile emek güçlerinin birliğini ağlayacak, Sosyal Demokrasiye ve Cumhriyet Devrimi güçlerine iktidar yolunu açacak yegane ideolojik – politik düşünce Muammer Aksoy ve çağdaşları olan fikir ve siyaset kadrolarının inşa ettikleri bu ALTIOK – SOSYAL DEMOKRASİ sentezi veya bileşimidir. Yani Atatürkçü Sosyal Demokrasi veya Sosyal Demokrat Atatürkçülüktür. Bunun dışındaki arayışlar, Sosyal Demokrasiyi dışlayan Atatürkçülük, Atatürkçülüğü dışlayan SD anlayışları, tarihsel olarak yanlış ve sisyasi olarak bölücü parçalayıcıdır, başarısızlığa mahkumdur.
ALTIOK ve SOSYAL DEMOKRASİ akımlarını, Ayrıştırmaya ve giderek karşıtlaştırmaya çalışan güçler; Emperlyalizmin Küreselleşme, Yeni Dünya Düzeni Politikalarının, Neoliberal Kültür Mühendisliği departmanlarının ORGANİZE İŞLERİDİR, kadrolu birimleri, elemanlarıdır
Dernek olarak ve yayın hayatına sokmaya çalıştığımız Özgür İnsan dergisi olarak Muammer Aksoy’un fikri mirasını savunnmaya ALTIOK – SD Sentezini anlatmaya, onun güncel sosyal politik olaylardaki yaklaşımlarını sergilemeye, çözümler üretmeya çalışıyoruz.
Bu vesileyle MUAMMER AKSOY ‘U ANMA tasarımızı da açıklamak istiyorum.
Muammer Aksoy bir Ocak ayında şehit edildi. 2015 Ocak ayında Muammer Aksoy ‘u anma etkinliği tasarımız var. Hayatını, mücadelesini, fikirlerini, eserlerini yeni kuşaklara tanıtacak etkinlikler yapmak istiyoruz. Kendisi aynı zamanda Milli Petrol davasının militan bir savunucusu idi, döneminde bu mücadeleye önderlik etti.
TEMEL İNANCIMIZ ODUR Kİ ;
Türkiye Sosyal demokrasisi Ne Ulusal tarihi geçmişini, Milli Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriuyet Devrimimizin maddi ve manevi mirasını reddederek, ne de Evrensel Sosyal Demokrasinin insanlığın benimsediği ortak değerlerini reddedip kendini ulusal yalıtılmışlık içine hapsederek bir başarı kazanamaz, ülkemize ve ulusumuza da bir şey kazandıramaz.
Burada Evrensel Sosyal Demokrasi ile, Avrupa SD partileri ( Avrupa Merkezci SD ) artasında bir ayrım yapmamız gerekiyor. Avrupa SD partileri ülkelerinin emperyalist politikalarının destekçisi olagelmişlerdir.Türkiye SD’ları olarak bizlerin bu tutumu onaylamamız mümkün değildir. Buna karşılık SE üyeleri içinde sömürgecilğe ve emperyalizme karşı mücadele etmiş ülke partileri ile ezilen milletlerin antiemperyalist mücadelelerini de kucaklayan GERÇEKTEN EVRENSEL bir SD hattı inşa etmenin maddi koşulları oluşmuştur. Türkiye Sosyal demokratları bu karekete öncülük etmelidir.
Son olarak söz olarak ; Atatürkümüzü Dogmalaştırmadan anlamalı , anmalı, çözümlerini güncelemeliyiz. Kendisi, dogmalara karşı olduğunu, kendisinin dogmalaştırılmasına karşı uyarılarını birçok kez tekrarlamıştır. Haftalık Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisinin ikinci sayfasının başında sürekli tekrarlanan bir sözü bu açıdan çok anlamlıdır.
“ Ben , manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma , hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. .. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin , toplumların , kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkar etmek olur... Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal
Atatürkü dogmalaştırma yaklaşımı, özellikle Atatürkçü arkadaşlarda Evrensel Sosyal Demokrasiyi redetme şeklinde kendini ifade etmektedirler. Mühendislikte ve mimarlıkta bir kural vardır. “ESNEK OLMAYAN YAPILAR DAHA KOLAY YIKILIR“ Değişen Dünya koşullarının ihtiyaç ve özlemlerine cevap veremeyen, zamanın ruhuna ayak uygduramayan yapılar ve düşünceler yaşamlarını sürdüremezler.
Atatürkümüzü ve onun fikirlerini, mücadele rehberliğini yaşatmak için O’nun vasiyet ettiği gibi bilimin ve aklin rehberliğinde , esnek ve diyalektik yaklaşımlarla ülkemizin sorunlarına yaklaşır, O’nun mücadele kararlılığını gösterirsek; ATATÜRK’ÜN MANEVİ MİRASÇILARI OLABİLİRİZ.
AHMET AKKÜÇÜK / 09.11.2014
Sosyal Demokrasi Derneği İstanbul Şubesi
YK . Bşk.Yrd
(1) Görünmeyen Ordular– Gerilla Tarihi / Max Boot / İnklap Kitabevi , sayfa :315/684
Kaynak: jurnalist / Tarih: 16.11.2014 00:00:00 / Okunma = 1229624