Herkesin
bildiğini yazmak zor ama yazmak zorundayız. Bu zihniyet, yani el altından
dillendirilen zihniyet, İhvancı zihniyettir. Aslında yakın geçmişin İhvancı
zihniyeti, orta geçmişin, yani Osmanlı’nın Nakşi Zihniyetidir. Fakat hepsinin
dayanağı Mısır’dan getirilen Arapçı ve Mezhepçi Arap hocaları tarafından Anadolu
halkının damarlarına işlenen Emevi zihniyetidir.
Bu
zihniyet uğruna, sırf bu zihniyet uğruna İran ile defalarca savaş yapmış ve
aslında has Türk Devleti olan İran’da Türklere düşmanlık besleyen Osmanlı padişahlarının
kötü düşünceleri bizlere miras kaldı.
Bu
savaş tamamen zihniyet savaşıdır. Baskın mezhep kaybetmek istememektedir. Bu
nedenle de bizim fikir özgürlüğü, eleştiri hakkı, kişisel görüş gibi evrensel
ilkelere dayandırdığımız, onların ise mücadele ettiği fikir Mahkeme-i Kübra
zihniyetidir.
Yaşam
boyu büyük savaştalar ve bu savaş boyunca da ana hedef için yapılan yalan,
hırsızlık, öldürme ve ölme kutsal amaç taşımaktadır. Bu zihniyetin geri dönüş felsefesi bulunmamaktadır. Hata
oldu, pişmanlık duydum, fikir değiştirdim gibi bir yapısı bulunmamaktadır. Bu
zihniyetin en büyük dayanağı manevi baskı ve manevi diktedir. Yaşlılar tarafından
temsil edilir ve yaşlı düşüncesi de sorgulanamaz.
Gelelim
bu açıklamanın Saadet Partisi bağlantısına...
İktidarda
kalmak için kişi, kurum, söz, hakaret, küfür, yalan, hırsızlık gibi insan
aklını zorlayan her şey bir kenara bırakılıp, ana kuralda birleşilebilir. Diyelim
birleşmiyorlar, o zaman da böl, parçala, esir al, tehdit et, şantaj yap… Sonuçta
hedef bir tanedir: Birleş veya yok et.
İktidarda
kalması gereken kişiler, Saadet Partisi’ni parçalayacak. Kongre’ye gidilirse,
kongre sonu ne olursa olsun mahkemeye başvurulacak. MHP olayında Bahçeli ömür boyu
yerinde kaldı, TBB olayında Feyzioğlu ömür boyu orada kalacak… Saadet ya teslim
olacak, ya da darmadağın olacak: Dağılan Saadet Partisi kitlesi elbette tarikatlar, imamlar, muhtarlar ve diğer dinci yapıların
baskıları sonucu oyunu iktidara verecek; CHP’ye veya HDP’ye veya İyi Parti’ye
verecek değil ya…
Sonuç:
Saadet seçime Millet İttifakı’nda giremez gözükmektedir. Bu durum iktidarı
kurtarır mı? Hayır. İktidar tepetaklak düşüyor. Fakat iktidara seçimde hile
yapılabilir oranlar lazımdır. Örneğin, %45 olan bir oyu %50 üstüne çıkarmak daha
kolay ama %40 ve altı olan oyu %50’ye tamamlamak zordur. İktidar önce ortamı
ayarlayacak, manipüle edecek,
tehdit edecek, rüşvet verecek ama oy oranını %45 üstü gösterecek ki; bir
nedenle eksik oyu %51’e tamamlasın. Tüm amaç bu! Bunu yapması mümkün ve kolay
gözükmektedir.
Muhalefet
bunu bilmez mi? Bilir, kapris ve kişisel ego tavan yapmış muhalefet, bir araya
gelemez ve bu durum seçimde gerçekleşir.
Umarım
yanılırım.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 20.06.2021 11:52:49 / Okunma = 12011