Bu yaklaşan kongre seçimi CHP delegelerinin ‘Genel Başkan’ seçtiği son mutlu seçim olacaktır. Bundan eminim ama bunu istemiyorum. Bu nedenle de vicdanen ve ahlaken elimden gelen tek şey olan uyarı yapmayı görev biliyorum.
Belarus Devlet Başkanı 1994 yılından bu yana seçimle seçilen başkan. Rusya Devlet Başkanı, ara dönemi saymazsan keza o da seçimle seçilen başkan. Erdoğan 2002 yılından bu yana seçimle seçilen Başbakan veya Başkan. Baba Aliyev sonrası oğul Aliyev artık neredeyse ömür boyu seçimle seçilen başkan. Kazakistan Devletinin onurlu başkanını saymazsak, Türk tebaası ve Rus tebaası demokrasiyi inecek, binecek tren olarak görüyor. Elbette Arap bedevi devletlerinin durumuna göre çok daha iyi durumdayız ama en sevilmeyen başkan olan Trump’ın bile ancak bir defa daha şansı var, sonrası yok; bunu da bilmek lazım!
Ülkelerin içindeki siyasilerin iktidarda uzun kalmalarının sırrı gizli değil. İktidarda kalmak için öyle uçuk bir güç de gerekmiyor. Muhalefeti sefalete sürükle, halkı uyuştur, hileyi de çevrene öğret, ömür boyu iktidardasın! Bu yazdığıma iftira diyecek aklı başında biri olamaz.
Ben, MHP Genel başkanı hakkında yazması gereken biri değilim; onların durumunu kendi kitlelerine havale ediyorum. Şimdilik tutarlı ve en azından dirençli gözüken İyi Parti’yi de saymazsak, ülkede bir tane ciddi muhalefet partisi kalmadı. Yıkılmaz Kale denilen ve kuruluşunu Kuvveyi Milliye’den alan, kişinin değil halkın partisi olan, Türkiye yıkılmadan kendisinin yıkılamayacağı parti olan CHP yıkılamadı; fakat başına bir aciz getirildi, yıkılmadan daha beter oldu.
Son medya yansımalarıyla görüldü ki Feyzioğlu’nun durumu ile Bahçeli’nin durumu ile Kılıçtaroğlu’nun durumu arasında hiç fark yok. Parti tabanı, kesimi, kitlesi kendilerini istemiyor ama nedense onlar o koltuktan kalkmıyorlar. Oysa, orada istenmeyen olarak durmaları bile sadece partiye değil, halka ve devlete büyük zarar vermektedir.
Bir aklı başında çıkıp da ülkemizdeki hukuk sistemi iyidir diyebilir mi? Avrupa veya modern, sosyal ve aydınlanmayı başarmış ülkelerin hiçbirisi bizdeki hukuka inanmaz, güvenmez. Aynı kesim bizdeki siyasete de inanmıyor ve güvenmiyor. İşin tuhaf olan yanı, eskiden iktidarın yalan veya yanlış demeçlerine karşın durum muhalefete sorulurdu, şimdi muhalefete de sorulmuyor. Hiç kimse bizim muhalefet partilerimizi dikkate almıyor.
Bütün bunları CHP Delegeleri bilmiyor mu? Akla şu soru geliyor. Ülkenin barolarının tamamı Feyzioğlu’nun istenmeyen olduğunu bilmiyor mu? MHP Seçmeninin tamamı Bahçeli’nin durumunu bilmiyor mu? Herkes her şeyi biliyor.
Bu kadar anormal ve akıl dışı durum ortada iken bu insanlar halkın arasına hangi yüzle çıkar? Örneğin Feyzioğlu elini, kolunu sallayarak halkın arasında dolaşıyor; hakaret edilse de dolaşıyor. Kılıçtaroğlu istenmeyen muhalefet başkanı olarak halkın arasında dolaşıyor; üstelik kendisini CHP kitlesi de istemiyor. İstemiyor iddiama ispatlı delilim şudur: Erdoğan sosyal medyaya demeç verince halk adeta protesto yağmuruna tuttu. Peki, hiç baktınız mı, incelediniz mi? Aynı halk Kılıçtaroğu ve Feyzioğlu için ne yazıyor? Daha beterini yazıyor
Halkın yazdıklarını okuyunca hem Kılıçtaroğu’nu hem de Feyzioğlu’nu orada bir saniye tutmamak gerekiyor. Fakat ikisi de gidici gözükmüyor. Beyinleri esir alınmış delegeler yeniden mi seçecek? O delegelere şunu söylüyorum: Bu son özgür seçiminiz olacak. Bundan sonra oy kullanmaya bile gidemeyeceksiniz.
Umarım eliniz vicdanınıza gider ve defalarca seçim kaybetmiş kişiyi tekrar seçmezsiniz...
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 15.07.2020 00:00:00 / Okunma = 20383