Bazı muhalif medyada bu tür haberler var. Bazı kendini uzman sananlar bu tür açıklamalar yapıyor. Aslında, bir insanın her konuya ahkâm kesmesi, fikir beyan etmesi o insanın çorba beyinli olduğunu gösterir; ama bu çorba beyinli insanları Havuz Medyası ve Yalaka Medyada çok görüyoruz. Onlar da zaten utanacak türden değiller.
Biz konunun özüne dönelim. Bu kriz AKP İktidarına mı yarar?
Virüs uzmanı değilim. Sağlık camiasında uzun süre çalışsam da, kültürel bilgimden baka söyleyeceğim bir şey yok. Ama toplumu okuma konusunda kendimce düşüncelerim var.
Bu virüs en az Temmuz ortasına kadar sürecek deniyor. Aşı hemen bulunsa bile, aşıyı bulan ülke kendi vatandaşını güvenceye almadan sana vermez. İşin en tuhaf yanı da, aşının hangi fiyattan ve hangi şartlar dâhilinde satılacağının bilinmemesi.
Kaygılarım şunlar:
a) Diyelim ki aşı bulundu ve bize hangi fiyattan verilecek? Ülkede kaç insan hastadır ve bunlara aşı hangi oranda kullanılacak? Bu aşılar nakit USD bazında alınacağına göre, para nereden bulunacak?
b) Ülkede, iktidarın ekonomisi muhteşem olsa da, sokak ekonomisi, yani halkın ekonomisi berbat durumdadır. Bu ekonomik sorunlarla ayakta zor duran firmalar da batacak.
c) İşsizlik zaten yüksekti, şimdi iki katına çıkacak.
d) Çin ekonomisi berbat, üretim Türkiye’ye kayar diyenler, (Buna Özgür Demirtaş öncülük etmektedir) maalesef ki şunu önemsiz buluyorlar: Üretmek için fabrika lazım. Fabrika bir gecede kurulmuyor. Her fabrika yeni teknoloji ister. Her teknoloji para ister. Zaman ister. Çin’de bu altyapı var ve hazır. Krizden Çin ekonomisi 1 ayda çıkarsa, aynı şiddetteki bir krizden Türkiye ekonomisi 1 yılda zor çıkar.
e) Tur rezervasyonları iptal edildi. Bu yaz, yani Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları turizm sektörünün altın aylarıydı. Yazın durgunluğu bu zamanda kazanılan dolarlarla aşılırdı. Bu yaz o da yok. Bu firmaların çıkardığı ve işsiz kalan insanlar Eylül ayında sokakta olacaklar.
f) Bu kriz Oruç, Kurban Bayramı, Hac ve dini etkinlikleri de bitirecek. Bu kesim de iktidara kızgın olacak.
Üstüne eklenmesi gereken bazı olumsuzluklar da var:
1) Mültecilere harcanan masraflar devam ediyor; harcama kesilince onlar da isyan edecek.
2) Köprülerde geçmesen de öde taahhüdü devam ediyor.
3) Havalimanlarında, uçmasan da öde taahhüdü devam ediyor.
4) Hastanelerde doluluk artar ancak bu defa da oradaki kit, laboratuar masrafı ve film parası, tedavi malzeme parası, ilaç parası devleti bitirir.
5) SGK zaten batak durumdaydı, emekli paralarının kesintisi azar azar devam eder.
6) Muhtar veya benzeri fuzuli ödemeleri belki yurtlar ve vakıflar üstlenir, burası AKP’nin en fanatik oy deposudur ancak nereye kadar?
7) Belediyelerin zamanı gelmiş borçları iktidar belediyelerini de bitirir. Zira, otobüse binen insan yok ama seferler devam ediyor. Özel halk otobüsleri bu krize fazla dayanamaz. Özel deniz ulaşımı biter.
Tüm dünyayı kasıp kavuran virüs bizim ekonomimizi mahvetti, dış mihrak bu, suç bizde değil diyen iktidara inanacak dindar kesim kaybolacak. Merkez sınıf da kaybolacak. Sol zaten AKP’ye oy vermez. Bu kayıplara bir de yeni kurulan DEVA ve Gelecek Partisi etkisini ekleyin. Onlar gece gündüz durmadan AKP tabanını kaydırmaya çalışıyor.
Özetle: Bu kriz AKP’nin tamamen Anap gibi olmasına sebep olacak. Sonrası bilinmez.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 17.03.2020 00:00:00 / Okunma = 14052