Diyanet İşleri Başkanı’nın demeci geçenlerde tüm yazılı ve görsel medyaya düştü. Demeci okuyunca ciddi olarak kaygıya kapıldım. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 6. Din Şurası’nda “Bilim dinin yerini alacağı kabulü, inanca yönelik yeni tehditler ortaya çıkarıyor” açıklaması yaptı.
Tartışma ortamlarında bir Müslüman, en sıkıştığı anda, İslamiyet’in ilk dönemlerinde yetişen bilim insanlarına ve o bilim insanlarının buluşlarına sığınır. İslamiyet’in en şatafatlı olduğu o dönemlerde yetişen bilim insanların tamamı bugün Batı uygarlığına temel oluşturuyor. Bu doğru pay kenarda dururken…
Üstelik İbn-i Sina, İbn-i Haldun vs gibi Müslüman coğrafyasının ileri gelenleri insan belleğinde yer etmişken…
Fatih Sultan Mehmet gibi parlak zekâ bir Müslüman tarih sahnesinde yer almışken...
Osmanlı’nın en parlak döneminde din değiştirip Müslüman olan ve dünya tarihine geçen o muhteşem insanlar aklımızda duruyorken…
Bir de günümüz Ensar, Menzil, Asya ve diğer kuyruğa takılan dinci geçinen yobazların söylediği demeçlere bakın...
Hangisi doğru?
Bilim dine zarar veriyorsa, bu ünlü ve Müslüman olan bilim insanları ne olacak? Bu insanlara neden sahip çıkılıyor? Bunlar İslam’dan çıkarak mürtet mi oldular?
Bilim dine zarar vermiyorsa, Cüppeli Ahmet, Menzil Şeyhi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Fetullah Gülen ve daha pek çok din musluğu başında tutulmuş olanla ne diye halka tuhaf demeç veriyorlar?
Aydınlanma çağı bile geride kaldı, iletişim çağı bile geride kaldı ve artık yapay zekâ çağındayız ve gençlik dini yobazlaştıran bu insanları gördükçe, okuduğu dinden soğuyor. Oysa bu gençliğin soğuduğu din Kuran Dini değil, yobazların sonradan ve kendilerinden uydurdukları şeylerdir. Ayrım yapmak da zorlaşıyor; hangi din gerçekten doğru diye…
Cüppeli Ahmet’in “verin bana 500 bin dolar, sizi Mars’a götüreyim ey cahiller!” diyerek ABD Uzay merkezine fırça attığı video ülke tarihinin en çok dalga geçilen videosu oldu. Ülke tarihinde şu anki Ali Erbaş dönemi kadar Diyanetin hafife alındığı bir dönem olduğunu sanmam. Hala ve inatla bilim dışı dinci yetiştirmeye neden devam eder devlet? Hala, sokakları ve gençliği, hatta çocukları bu yobaz din adamlarına neden telsim eder devlet?
Şurası kesin: Çağımızın iletişim gücü karşısında dini yolundan saptıranlar, yobazlar ve din tüccarları kaybedecek. Geriye. Çok az sayıda taraftarı kalmış öz din insanları kalacak. Çünkü bu gerçek din insanları, sahtekâr din insanlarını lanetleyecek. Bilim burada gerçek din insanlarına fayda sağlayacak. Demek ki bilime karşı olmak, hatta bilimi din karşıtı olarak görmek gerçek din insanlarının işi değil.
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 30.11.2019 00:00:00 / Okunma = 5473