Güney Amerika’nın ve Uzak Asya’nın gündeme az gelen olaylarını hesaba katmaz isek, insan göçünün en yoğun ve kitlesel olduğu coğrafya, İslam ülkelerinin olduğu coğrafyadır.
Afganistan, Pakistan ve kısmen İran’dan insan göçleri kitlesel hal almış durumdadır. Afganistan dinci savaşın ortasında, Pakistan ve İran neden kitlesel göç yaşıyor? Irak, iç savaşın ortasında, Ürdün, Mısır neden kitlesel göç yaşıyor? Suriye, Libya iç savaşın içinde, Tunus neden göç yaşıyor?
İnsanın ilk aklına gelen bu insanların ekmek bulmak için göç ettiğidir. Oysa bu iç savaşı ve iç karışıklığı yaşayan ülkelerin muhalif siyasetçileri ve hatırı sayılır aydınları, halkın da büyük kısmı savaşı Emperyalist Batı çıkarıyor demektedir. Fakat göçün hepsi de bu savaşı çıkaran düşman ülkelere yapılmaktadır!
Bir İslamcı göç için Dubai, BAE veya Arabistan tercihi olasılık içinde dahi göstermiyor. Oysa bu ülkelerde milli gelir ve gidince iş bulursa aylık kazanç çok yüksektir. Hatta Dubai’de alacağı aylık maaşın beşte biri kadar ancak olan Almanya’daki işsizlik maaşı tercihi daha ağır basıyor.
İşin en ilginci de, bu İslamcı kaçaklar Arabistan, Dubai, BAE gibi bir ülkeye gitse, iyi maaşın yanı sıra iki adımda bir de cami bulacak ve ibadetini yapacak. Çocukları kendi düşüncelerine uygun eğitim sisteminde eğitim görecek. Ailesi uygun ortamda yaşamış olacak. Peki, göçmen ne yapıyor? Mini etekli kâfir ülkelerine kaçıyor. Gecesi, gündüzü belli olmayan münafık ülkeye gidiyor. Hatta kanunları bile kendisine uymayan, Cuma Namazı izni olmayan, oruç zamanı özel saat ayarı olmayan, namaz saatlerinde izin alamadığı ülkeye kaçıyor; hem de tek veya ailecek ölümü göze alarak gidiyor. İşte burada kocaman bir soru işareti geliyor insanın aklına???
Bizim ülkemizdeki bazı aykırı fikirli dinciler, bizim ülkenin tüm imkânlarını, yaşamlarını ve eğitim sistemlerini dincileştirmekten zevk alıyorken, buna bir de yabancıların bu şekilde yaşamasını, yaşamıyorsa kendi ülkelerine gitmelerini tavsiye edecek kadar gaddarlar. Fakat en küçük bir krizde bu nefret ettikleri insanların ülkesine kapağı atmaya çalışmaktadırlar.
Bunlar sadece dinci yobaz cenahta değil, komünist olup da ömür boyu kapitalist sisteme düşman olan ve hatta terörist destekli düşüncesi olanlar ilk fırsata kapağı bu ülkelere atıyorlar. Kafatasçı milliyetçilerin yaşam yuvası olmuş Avrupa! Fetö denilen şer odaklarının büyük çoğunluğu ya ABD’ye ya da Almanya’ya kapağı attı. Ülkemizde İslamcı yaşamı halka zorla dayatan bu şer odakları, gittikleri ülkede ibadet etmek için saatlerce yürüyerek cami bulmaktalar; camilerde Cuma Namazı sırasında kalabalık sokağa taşarak yolu kapatamamaktadır.
Dincinin, solcunun ve sağcının aşırısı olan bu nifak yuvaları Batı ülkelerine gidince ne yapıyor dersiniz? Süt dökmüş kedi gibi verileni yapıyor, verilen yoksa gidip, bir sürü yalanla işsizlik maaşına köle oluyorlar.
İnsan onurunu kaybedince, fikrini, zikrini ve geleceğini de kaybedermiş.
Özetle: Bu aykırı ve topluma zararlı insanlar aslında içlerindeki gizli düşman olan medeniyete ve özgürlüğe kaçıyorlar, ne dine, ne de siyasal düzene kaçmıyorlar; tamamen medeniyet ve özgülüğe...
Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 6.10.2019 00:00:00 / Okunma = 4112