https://jurnalist.com.tr/ Etkin Seçkin Haber Sitesi tr 29.03.2024 02:21:07 Jurnalist Jurnalist Haber Detay - Jurnalist Haber Sitesi

İktidar Olmak İsteyen Muhalefet Topluma Pozitif Enerji Verebilmelidir-1





         KARAMSAR KABUS SENARYOLARI KİMSEYE İKTİDAR GETİRMEZ.

Türkiye’nin, Türk Demokrasisinin sorunu iktidar olduğu kadar muhalefet sorunudur da.  Siyaset üzerine kafa yoran, yazan, çizen konuşan  taraflı tarafsız birçok kişinin sık tekrarladıkları ortak bir yargıdır bu.  Muhalefet, halkın gözünde İKTİDAR SEÇENEĞİ olamamaktadır.Bu sorunu aşmak en başta ana muhalefet partisine düşmektedir. Yaklaşan CHP kongreleri sürecinde CHP’liler her şeyden önce toplumdaki bu yargının nedenlerini analiz etmeli, kendisinden kaynaklanan düşünce , söylem ve eylemleri, davranışları sorgulamalı  toplumdaki bu olumsuz ve umutsuz yargıyı aşacak   düşünceler, davranışlar, söylemler,  programlar geliştirerek üyelerine , seçmenlerine ve tüm millete bir iktidar hamlesi projesi sunmalıdır.

KARAMSAR SENARYOLAR KİMSEYE İKTİDAR GETİRMEZ.

AKP iktidara geleli beri muhalefet sürekli kabus senaryoları üreterek Türkiye’nin kör karanlıklara gömüleceğini, faşizm bataklığına düşeceğini, bölünüp parçalanacağını propaganda etmişlerdir, hala da bu tutum devam etmektedir. Türkiye İran oldu, Malezya oldu, Araplaştı, Afganistan oldu, şeriat anayasa oldu, Nazi Almanyası olduk …vs. vs. Hele sosyal medya adı verilen ortamda adı sanı belli olmayan, politik  etkisi  yetkisi, sorumluluğu, bilgisi, kültürü, kime hizmet ettikleri  belli olmayan aktörlerin, aktrislerin hergün topluma zerkettikleri  kara propaganda toplumu umutsuzluğa, edilgenliğe, kaderciliğe sürüklemektedir. Öyle ki son yıllarda sosyal medya ortamında “artık Türkiye’da yaşanmaz “ diyerek Batı ülkelerine göç planları yapanların sayısı gün be gün çoğalmaktadır. Aslına bakarsanız kimsenin bir yere gittiği de yok.

Bu politik- kültür - propaganda iklimi muhalefete değil iktidara hizmet etmektedir. Türkiye’nin son 15 yıllık tarihi bunun canlı tanığıdır. Bu tutumun muhalefete ve özellikle ana muhalefet partisine birçok zararları var. Ben bu yazıda  bunlardan başat olan 2 etkiden bahsedeceğim.

BİRİNCİ BAŞAT ETKİ, ortalığı kaplayan karamsar kabus senaryoları iktidar cephesinin gücünü abartmaktadır. Neredeyse Kadir-i mutlak ( herşeye muktedir ) bir güç algısı yaratmaktadır. Bu da halk  arasında var olan güce tapma güdüleri nedeniyle iktidara desteği artırmakta veya bu desteği pekiştirmektedir.  Ayrıca kültürel ve coğrafi  parçası olduğumuz islam dünyası ve Ortadoğulu komşularımız terör sarmalı altında can çekişmektedir. Bu ülkelerin görünen en belirgin özelliği merkezi devlet ve hükümet otoritesinin kaybolması, otorite yokluğu krizine düşmüş olmalarıdır. Bu gerçeği hergün halkımız canlı örnekler ile görüyor. Milyonlarca Suriyeli mültecinin yaşadığı trajediyi hergün sokaklarımızda görüyoruz. Hafta geçmiyor ki Akdenizde mülteci taşıyan bir teknenin kıyılarımıza vurmasına veya batmasına tanık olmayalım. Yaşanan bu gerçekler de doğal olarak güçlü devlete, güçlü hükümete, güçlü otoriteye ehven-i şer de olsa istikrar için sahip çıkma eğilimini güçlendirmektedir.  Halkın bu etkilerle takındığı tutumu da anlayışla karşılamak, halkın istikrar özlem ve talebine sahip çıkmak gerekir.

AKP ve yöneticilerine vehmedilen bu “ Herşeye Muktedir “ güç algısı gerçekçi de değildir. Türkiye, ekonomik olarak , coğrafi olarak, nüfus olarak Dünyanın yaklaşık %2 sidir. Geri kalan %98 ile hem tarih içinde hem günümüz dünyasında,  sürdürülen ekonomik, politik, askeri,  sosyal , kültürel, demografik ilişkiler ağı içinde, bu ilişkilere bağımlı olarak yaşamaktayız. Türkiye  1815 Viyana Kongresinden beri bir Avrupa ülkesi olarak kabul edilmiştir, BM üyesidir, NATO üyesidir, AB ile bir dargın bir barışık bir aşk hikayesi  yaşamaktadır. Asya’nın Avrupa’ya açılan kapısı, Avrupa’nın Asya’ya açılan kapısıdır. Ekonomisi, üretimi ile tüketimi ile büyük ölçüde ihracata, ithalata ve turizme bağımlıdır. Ekonomi bu sayılan ilişkilerin devamı ile südürülebilir. 5 kıtaya yayılmış, taa Avusturalya’dan Havai adasına kadar geniş bir Türk Diasporamız vardır. Türkiye petrol zengini arap şeyhliklerinden değildir veya İran değildir. Dünya’ya kapalı olarak yaşayamaz, Dünya’ya açık olarak yaşamak zorundadır.Türkiye Amanya değildir. Krupp, Thysen, Siemens, AEG, MAN, Mannesman vbg dev sanayi tekelleri yoktur,  bir Nazi – Hitler çılgınlığını besleyecek, taşıyacak ekonomik – endüstriyel güce sahip değildir. Bu saydığım iç ve dış dinamiklerin ayakta tuttuğu Türkiye’yi hiçbir kuvvet tarihsel yörüngesinden saptırıp  “ortaçağ karanlıklarına “ , “ şeriat - engizisyon “ zincirlerine bağlayamaz, “faşizm” cenderesine sokamaz.  Olabilecek olan, her ülkenin tarihinde gördüğümüz ileri – geri adımlar, zikzaklar, dalgalanmalar olacaktır. AKP’nin de Türkye’de yapabileceği bundan fazlası değildir. Bu AKP yöneticilerinin öznel ( sübjektif ) özlem, niyet ve ütopyalarından bağımsız, NESNEL DÜNYA gerçeklerinin bir dayatmasıdır, tarihin kanunudur. AKP’nin ve AKP’lilerin nesnel Dünya gerçekleri ile “diklenip” savaşacak maceracı fanatikler olacaklarını da çok düşük bir ihtimal olarak görüyorum. İnşallah beni yanıltmazlar. Bu faslı Server Tanilli’nin muhalif çevrelere bir öğüdü ile kapatalım. “ Gelecek biraz da sizin katkı ve katılımlarınızla şekillenecektir… “Demokratik muhalefetin bir görevi de iktidarın otokratik eğilimlerini dizginlemektir. Bunun birçok farklı yolları vardır, diyalog da bu yollardan biridir. Diyalog köprüleri açık tutulmalıdır.

Bu karamsar politik kültürel propaganda ikliminin İKİNCİ OLUMSUZ ETKİSİ  Türk halkının tarihsel ve güncel ekonomik, politik, sosyal, bilgi, düşünce, kültür, sanat, demokratik deney  birikimini hafife alması, hatta yok saymasıdır. Halka kendine güven değil tam tersine güvensizlik telkin eden , özgüven duygusunu yok eden bir etki yapmaktadır. Halka pozitif enerji değil negatif enerji enjekte etmektedir. 

Tarihinde övünülecek bir şey bulamayan bir ilerici siyasi hareket veya akım başarı kazanamaz. Yenilgiye kendini mahkum etmiş demektir. Kendi Milleti için “Bu millet adam olmaz, tarihinde hiçbir olumlu başarı yok, bundan sonra bu milletten demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik, bağmsızlık yolunda olumlu başarılar beklemek boşunadır … “ gibi düşüncelerle yapılacak siyaset peşinen yenilgiye mahkumdur , başarı şansı yoktur.  Bizim milli tarihimiz içinde de her miletin tarihinde olduğu gibi övünülecek iyilikler, başarılar da vardır, utandırıcı başarısızlıklar, kötülükler de vardır. Oysa muhalefet  çevrelerinde tarihimize karşı genel  bir olumsuz önyargı hakim. Örneğin iktidar çevreleri sürekli olarak Cumhuriyete karşı Osmanlı’yı öne çıkarma, O’na öykünme, övme yarışına giriyorlar. Buna karşı muhalif çereler sosyal medyada , antisosyal medyada hemen tarihi didikleyip Osmanlı’yı kötüleme gayretkeşliğine girişiyorlar. Bu tavır tarihsel gerçekliğe de uymuyor, güncel siyaset açısından da söyleyene bir şey kazandırmıyor, kaybettiriyor. Bir kere Osmanlı Türk tarihinin en uzun ömürlü devletidir. O’nu tarihten sildiğiniz zaman Türk Milletinin devlet tarihi, siyasi tarihi yarım kalır. Osmanlı’nın her şeyi yanlış olsaydı 600 yıl yaşayamazdı. Herşeyi doğru olsaydı, 300 yıllık çöküş sürecinde, makus talihini yenecek çözümler bulabilirdi. Ayrıca Cumhuriyet’in kurucu kadroları Osmanlı’nın yetiştirdiği insan kaynaklarıdır.

Son ikibin yıllık tarihimizi özgürlük, eşitlik, hoşgörü kriterleri açısından irdelersek hiç de utanılacak bir tarihimizin olmadığını, hatta bir çok başka kavimden çok fazla övünülecek uygulamalarımızın olduğunu görürüz. Panoromik bir bakışla tarihimizin insani değerlerine gözatarsak:

1-    Anadolu öncesi yaşamımızda, pasifikten Orta Avrupa düzlüklerine kadar tarihi ticaret güzergahı İpek Yolu boyunca birçok devletler kurmuşuz. Gerek müslümanlık öncesi gerek sonrası kurulan bu devletler tarihi ticaret yolunun kontrolunu ve güvenliğini sağlamışlardır. O nedenle de çok dilli, çok dinli, çok etnik parçalı bir yapıdır. Çoğulculuk ve farklılıklara karşı hoşgörü daha kitaplar yazmadan bu devletlerin törelerinde var idi. Tarım Havzası, Maveraunnehir, Afgan, Hint  bölgelerinde kurulan bu devletler Bizans’ta baskı ve zulüm gören aykırı hristiyan mezheplerin, Hindistan’ta Çinde, İran’da dönem dönem baskı gören budistlerin, zerdüştlerin sığınma yeri olmuşlardır. Bu özellik ticaretle içli dışlı olmanın oluşturduğu bir gelenek, bizim ırki bir özellliğimizden değil. 

2-    İnsanlığın Aydınlanma  adımlarının ilkleri olan İyonya ve İskenderiye’den sonraki üçüncü adımı Bağdat merkezli Abbasi ‘lerle başalayan İslam Altın Çağı’dır. Abbasilerin yıkılmasından sonra  Aydınlanma ateşini Batıda Endülüs, doğuda Semerkant çevresi sürdürmüştür. Tarihçilerin Timur Rönesansı olarak adlandırdıkları Semerkant ve çevresinde kurulan Türk devletleri , batıdaki Endülüs’le paralel olarak Avrupa Rönesansına kadar insanlığın Aydınlanma meşalesinin taşıyıcıları olmuşlardır. Uluğ Bey gibi bir bilgin hükümdar burada yetişmiş ve hüküm sürmüştür.

3-    Osmanlı döneminde Avrupadaki Engizisyon zulmünden kaçanların sığınağı gene Osmanlı olmuştur. Bunları en bilinenleri  Yahudilerdir, Bogomilerdir, kilisenin aforoz ettiği değişik mezheplerdir.  Keza 19. YY Avrupa’da monarşiye karşı mücadele ederken dara düşen Macar, Polanyalı, İtalyan ve diğer devrimcilerin sığınağı gene Osmanlı olmuştur. Marks ve Engels güncel siyasi onlarca makalelerinde bu gerçekleri övgü ile dile getirmişlerdir.

4-    Savaş yorgunu genç Cumhuriyetimiz de 1930’larda Hitler zulmünden kaçanların da, Stalin zulmünden kaçanların da sığınağı olmuştur.  Bu geleneğin iki istisnası Nato’cu Soğuk savaş dönemindeki 2 askeri darbe dönemidir. 12 mart ve 12 Eylül dönemleridir. Tarih boyunca baskı ve zulme uğrayıp ülkelerini terkeden mültecileri himaye eden, onlara  ev sahipliği yapan Türk Ulusu bu iki darbe döneminde  kendi evlatlarını mülteci konumuna düşürmüştür. Tarihimizin 2 utanç dönemi.

5-    Ulusumuz iki yüz yıllık bir modernleşme , bağımsızlık mücadelesi, cumhuriyet, aydınlanma , özgürlük, demokrasi mücadeleleri  deneyimleri  birikimine sahiptir. Bir buçuk asırdır gelgitleri, zikzakları, eksik ve kusurları ile seçilmiş halk temsilcileri ile yönetilmektedir.  Kurtuluş Savaşımızın karargahı seçilmiş halk temsilcilerinden kurulmuştur. En organize askeri cuntalar bile en fazla 3 yıl içinde sandığı vatandaşın önüne koymak zorunda kalmışlardır. Mutlakiyetten meşrutiyete, oradan Cumhuriyete, oradan Çok partili demokrasiye geçerek hep özgürlüğe ve aydınlığa doğru koşmuşuz. 100 yaşına doğru giden Cumhuriyet devrimimizin yetiştirdiği aklın ve bilimin rehberliğinde yürüyen aydınlanmacı insan kaynaklarımız halen ayaktadır.

Tarihimizin bu zengin birikimi ve günümüz dünyasında  ülkemizin konumu ve dünya ile kurduğumuz ilişkilerimizin içinde “15-20 yıllık AKP iktidar parantezi” Türkiyeyi istediği kalıba sokamaz, sokamayacaktır,  ancak cürmü kadar yer yakabilir. İktidarın gücünü abartan, halkıngücünü küçümseyen korku senaryoları  ile iktidar olunmaz.

Muhalefet , İKTİDAR olmak istiyorsa, iktidar cephesinin yapacağı kötülüklerden çok kendi yapacağı iyilikleri anlatmalı, topluma öz güven duygusu aşılamalı,  ulusumuzun sahip olduğu tarihsel ve güncel pozitif enerji birikimine güvenen ve dayanan bir siyaset dili oluşturmalıdır. Bunun için de Tepkici(reaktif ) değil , Etkici(proaktif) siyaset izlemelidir. Bu serinin ikinci yazısının konusu REAKTİF – PROAKTİF SİYASET olacaktır.

AHMET AKKÜÇÜK / 23.08.2017 

Yazar Sayfası: Yazarın Köşesi: / Tarih: 27.08.2017 00:00:00 / Okunma = 8725

Yazarın Diğer Yazıları

Psikojenik Amnezi (Yakınsak Aklın Unuttukları)
[ Ali Kurt ]

Bir Akıllının Taşınamaz Sırları
[ Ali Kurt ]

Evlilik mi, Bir Daha Düşün?
[ Ali Kurt ]

Kemik Kıran
[ Ali Kurt ]

Solak Nene, Eski Defter
[ Ali Kurt ]

Askıda Kalan Hayatlar
[ Ali Kurt ]

Delimsek
[ Ali Kurt ]

Arınma Seremonileri
[ Ali Kurt ]

Ekonomik Öngörülerin Çöktüğü Bir Dönem! Ekonomik Öngörülerin Çöktüğü Bir Dönem! (140)
Türkçe Niye Yok ? Türkçe Niye Yok ? (154)
Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler Doğu Akdeniz’de Temelden Değişiklikler (326)
HANEDAN DÜĞÜNÜ… HANEDAN DÜĞÜNÜ… (706)
Doğru mu, Yalan mı? Doğru mu, Yalan mı? (727)
Evrim, Karşı Evrim, Devrim, Karşı Devrim… Evrim, Karşı Evrim, Devrim, Karşı Devrim… (965)
Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç Yanlış Strateji, Yanlış Başlangıç (925)
Müzakerelerin İçeriği Değişir mi? Müzakerelerin İçeriği Değişir mi? (1114)
Teğmenlerin İhracında En Çok Buna Şaşırdım Teğmenlerin İhracında En Çok Buna Şaşırdım (1235)
CUMHURBAŞKANI… CUMHURBAŞKANI… (1281)
Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor? Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor? (1316)
Devlete Küsmek! Devlete Küsmek! (1446)
Seçimden Sonrası Tufan!.. Seçimden Sonrası Tufan!.. (1330)
Soğuk Savaş Kızışıyor Soğuk Savaş Kızışıyor (2412)
Askeri Sınavlarda Neler Olmuş Neler!.. Askeri Sınavlarda Neler Olmuş Neler!.. (3102)
Küresel Güç Değişikliği Başladı Küresel Güç Değişikliği Başladı (1944)
Nüfusun artmasından medet ummak! Nüfusun artmasından medet ummak! (2402)
Dost musunuz Düşman mı? Dost musunuz Düşman mı? (2163)
Sahte Politikaların Efendileri! Sahte Politikaların Efendileri! (2644)
AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama AB-Türkiye İlişkilerinde Yeni Aşama (2673)
“Agapite Tayyip”… “Agapite Tayyip”… (2589)
Özeleştiri Zamanı Geldi Özeleştiri Zamanı Geldi (3224)
Nüfusun artmasından medet ummak! Nüfusun artmasından medet ummak! (3371)
Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun Dünyada hoş bir seda bırakıp giden babam Prof. Dr. Hakkı Atun (5300)
AB’nin Çirkin Tarafgirliği AB’nin Çirkin Tarafgirliği (4525)
İsrail Mallarının Boykotu Zırvası… İsrail Mallarının Boykotu Zırvası… (3608)
Son Tecavüz!.. Son Tecavüz!.. (3359)
Doğu Akdeniz’i Asla Kaybedemeyiz Doğu Akdeniz’i Asla Kaybedemeyiz (4827)
100 YILLIK CUMHURİYET’TE SINIF MÜCADELELERİ 100 YILLIK CUMHURİYET’TE SINIF MÜCADELELERİ (6258)
Filistin Nere, İsrail Nere! Filistin Nere, İsrail Nere! (4194)
Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri Filistinliler ve Kıbrıs Türkleri (5126)
“N’oldu İslamcı, Raks Ediyırdın!” “N’oldu İslamcı, Raks Ediyırdın!” (9289)
Terör Örgütleri Niye Kuruldu Terör Örgütleri Niye Kuruldu (5601)
“Lütfen” Terör Örgütleriyle İlişkinizi Keser misiniz?! “Lütfen” Terör Örgütleriyle İlişkinizi Keser misiniz?! (6680)
Beklentiler Boşa Çıktı Beklentiler Boşa Çıktı (5423)
Bu Kış Çok İnsan Ölecek! Bu Kış Çok İnsan Ölecek! (5328)
Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine (6206)
LAİKLİK: SEN SAĞ BEN SELAMET LAİKLİK: SEN SAĞ BEN SELAMET (7078)
Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor-1 Rumlar Niçin Müzakerelere Geri Dönüş İstiyor-1 (8194)
Beni %48 listesinden düş Bay Kemal! Beni %48 listesinden düş Bay Kemal! (5909)
Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne? Menendez’in Türk Düşmanlığının sebebi ne? (9725)
Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği itibar Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği itibar (6467)
BM kimi koruyor? BM kimi koruyor? (6663)
Hayaller Türkiye Yüzyılı… Gerçekler Ruanda!.. Hayaller Türkiye Yüzyılı… Gerçekler Ruanda!.. (11827)
ATATÜRK VE ERMENİLER ATATÜRK VE ERMENİLER (9344)
Kıbrıs’ta Taraflı Görev Yapan BM barış Gücü Kıbrıs’ta Taraflı Görev Yapan BM barış Gücü (15203)
Afrika’ya Uyandırma Desteği Afrika’ya Uyandırma Desteği (12200)
Başbakan Erdoğan’ı “Yakmayı” Düşünürken!.. Başbakan Erdoğan’ı “Yakmayı” Düşünürken!.. (19645)
CHP, AKP’den Tüm Kötü Zihniyeti Emanet Aldı CHP, AKP’den Tüm Kötü Zihniyeti Emanet Aldı (18293)
Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi Türkiye’nin Kıbrıs ve AB Stratejisi (15460)
İktidarın çıkmaz yolu İktidarın çıkmaz yolu (14215)
Türkiye’nin Ortadoğu Açılımı Türkiye’nin Ortadoğu Açılımı (14241)
Türkiye - NATO Toplantısının Perde Arkası Türkiye - NATO Toplantısının Perde Arkası (15047)
Bu Kadarını Lord Curzon Bile Hayal Etmemiştir!.. Bu Kadarını Lord Curzon Bile Hayal Etmemiştir!.. (22176)
Bâis-i şekvâ bize hüzn-i umûmîdir Kemâaaaaal! (N.Kemal) Bâis-i şekvâ bize hüzn-i umûmîdir Kemâaaaaal! (N.Kemal) (33052)
Kahrolası İyimserler! Kahrolası İyimserler! (14276)
AB Sorunun Farkında AB Sorunun Farkında (11812)
Darbeci General: “15 Temmuz İçin Sus Emri Verildi”!.. Darbeci General: “15 Temmuz İçin Sus Emri Verildi”!.. (23504)
Türkiye'yi Dışlama Senaryosu mu? Türkiye'yi Dışlama Senaryosu mu? (13398)
En çok sevilen kişilikten, en çok nefret edilen bir kişiliğe doğru son hızla gidiyorsun Kılıçdaroğlu! En çok sevilen kişilikten, en çok nefret edilen bir kişiliğe doğru son hızla gidiyorsun Kılıçdaroğlu! (20170)
Kemal Kılıçdaroğlu CHP başından gitmediği sürece benim için CHP bitmiştir, oy vermem. Neden mi? Kemal Kılıçdaroğlu CHP başından gitmediği sürece benim için CHP bitmiştir, oy vermem. Neden mi? (17675)
AB’deki Yeni Oyun AB’deki Yeni Oyun (12536)
CHP’de yalapşap kongreler çözüm getiremez ! CHP’de yalapşap kongreler çözüm getiremez ! (26245)
“Bu Adam İçin Değmezdi”!.. “Bu Adam İçin Değmezdi”!.. (18193)
Türkiye’ye Bir de Uzaktan Bakın Türkiye’ye Bir de Uzaktan Bakın (17432)
Diyorlar ki ekonomi düzelir mi? Diyorlar ki ekonomi düzelir mi? (16193)
BM’nin İşi Zor BM’nin İşi Zor (11672)
Kılıçdaroğlu’nun İşgalci Kafası… Kılıçdaroğlu’nun İşgalci Kafası… (16475)
AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok (15569)
Araba devrilmeden yazdıklarım. Araba devrilmeden yazdıklarım. (22380)
Kınadığınla sınanmak! Kınadığınla sınanmak! (16698)
Anket oranları neden birbirine yakın gösteriliyor? Anket oranları neden birbirine yakın gösteriliyor? (22096)
ERDOĞAN NEDEN BU KADAR HIRÇIN? ERDOĞAN NEDEN BU KADAR HIRÇIN? (17405)
Muharrem İnce’ye oy veren vatanı tehlikeye atar! Muharrem İnce’ye oy veren vatanı tehlikeye atar! (23156)
Türklerin Kardeş Kömeği Türklerin Kardeş Kömeği (16345)
AB Kıbrıs’tan Bıktı mı? AB Kıbrıs’tan Bıktı mı? (16217)
Erdoğan gidecek de, peki yerine kim gelecek? Erdoğan gidecek de, peki yerine kim gelecek? (19742)
Muharrem İnce’ye oy vermek… Muharrem İnce’ye oy vermek… (17002)
Kıbrıs Niye Önemli Kıbrıs Niye Önemli (14364)
Rumların “çözüm” modeli! Rumların “çözüm” modeli! (16750)
MUHARREM İNCE’YE AÇIK MEKTUP MUHARREM İNCE’YE AÇIK MEKTUP (18044)
Bunlarla mı ortak olacağız? Bunlarla mı ortak olacağız? (17356)
Rumlar Umudu AB’de Rumlar Umudu AB’de (14514)
2023 Seçim Güvenliği Üzerine… 2023 Seçim Güvenliği Üzerine… (18136)
IRMAK YATAĞINI BULDU IRMAK YATAĞINI BULDU (13830)
Üç oda bir tabut Üç oda bir tabut (13988)
Rumların Büyük Hayalleri Rumların Büyük Hayalleri (16168)
Alevicilerin “Sünnici” Linçi, Sünnicilerin İnsanlık Linçi Alevicilerin “Sünnici” Linçi, Sünnicilerin İnsanlık Linçi (20595)
Depremin Sordurduğu Sorular Depremin Sordurduğu Sorular (17779)
KURTULUŞ SAVAŞI’NDA YARDIM KAMPANYALARI KURTULUŞ SAVAŞI’NDA YARDIM KAMPANYALARI (15941)
20. YÜZYIL BAŞINDAN BERİ  BAŞIMIZA GELEN BÜYÜK FELAKETLER 20. YÜZYIL BAŞINDAN BERİ BAŞIMIZA GELEN BÜYÜK FELAKETLER (19020)
Depremden Daha Tehlikeli Olan Siyasal İslam’dır! Depremden Daha Tehlikeli Olan Siyasal İslam’dır! (21026)
10 bin lira öyle mi? 10 bin lira öyle mi? (14433)
Duyanlaraaa duymayanlaraaa Duyanlaraaa duymayanlaraaa (15537)
Aman ha mağduriyet yaratmayalım Aman ha mağduriyet yaratmayalım (14339)
Seçimde Yapay Zekâ Kullanımı, Oğuzhan Uğur,  Cüneyt Özdemir ve Daha Niceleri Seçimde Yapay Zekâ Kullanımı, Oğuzhan Uğur, Cüneyt Özdemir ve Daha Niceleri (27845)
Öneriniz ne? Öneriniz ne? (13232)
Yapay gündemler için yapay zekânın kullanılması… Yapay gündemler için yapay zekânın kullanılması… (20543)
Üçüncü kez aday olabilir mi? Üçüncü kez aday olabilir mi? (14539)
ABD'nin Kuklası BM'den Ne Bekliyordunuz? ABD'nin Kuklası BM'den Ne Bekliyordunuz? (22535)